Barış ve demokrasi
Barış ve demokrasi birbirini besleyen değerlerdir. Barış, sadece çatışmanın yokluğu demek değildir; aynı zamanda bir toplumun kendi içindeki ahengi, adaleti, eşitliği ve ortak yaşam kültürünü inşa etme çabasıdır. Bu çaba, en sağlam zeminini demokratik bir toplum yapısında bulur. Demokrasi, özünde, farklılıkların bir arada var olabilme sanatıdır ve bu sanatın en büyük eseri, toplumsal barıştır.
Demokratik bir toplumda, bireylerin hakları anayasal güvence altındadır ve en önemlisi, farklı görüşler meşruiyet kazanır. Çatışma, insan doğasının ve toplumsal yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. Demokrasi, bu çatışmayı bastırmak yerine, onu kurallar çerçevesinde ve şiddetten uzak bir şekilde çözme mekanizmalarını sunar. Tartışma, müzakere ve uzlaşma, bir toplumun tansiyonunu düşüren vanalardır. Sandık, sivil itaatsizlik hakkı ve bağımsız yargı, barışın silahlarıdır.
Vatandaşın karar alma süreçlerine katılımı, aidiyet duygusunu güçlendirir ve dışlanmışlık hissini azaltır.
Herkesin yasa önünde eşit olması, adalete olan güveni pekiştirir ve keyfiliğin önüne geçer. Farklı etnik, dinsel, kültürel grupların sesinin duyulması ve temsil edilmesi, toplumsal dokuyu zenginleştirir.
***
Elbette barışın inşası türlü engellerle doludur. Barışın........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden