Trump, ‘Filistinlilerin Mandelası’ Mervan Bergusi’yi hapisten çıkarmayı düşünüyor
Anadolu Ajansı’na düşen 23 Ekim 2025 tarihli habere göre; ABD Başkanı Donald Trump, Filistin direnişinin efsane önderlerinden Mervan Bergusi’nin (El Bergusi) İsrail tarafından hapisten salıverilmesi için karar verme aşamasında. Malum, beş kez müebbet cezasına mahkûm edilen ve sonbahar 2000’de Batı Şeria’da başlayan silahlı direnişin ünlü komutanlarından biri olan Bergusi, 2002 yılındaki bir baskında İsrail askerlerince kaçırılıp tutuklanmıştı.
Trump’ın Bergusi gerekçesi
Trump’ın temel gerekçesi şudur: 23 yıldan beri tutsaklığı devam eden Mervan Bergusi (şimdiye kadar 160 BM üyesi devletin tanımış olduğu mutasavver) bir Filistin devletinin oluşumuna katkıda bulunabilir. Çünkü Filistinlileri birleştirebilecek yegâne asker-sivil önder olarak görülüyor.
Bu hususta ABD merkezli Time dergisine (23 Ekim’de) konuşan Trump’ın sözünün özü şudur:
“İsrail ile Hamas arasındaki esir takası sürecinde ne kadar Filistinli örgüt varsa ağız birliği etmişçesine Mervan Bergusi’nin serbest bırakılmasını ısrarla istediler ancak İsrail, bu talebi kesin bir dille reddetti.
Bergusi’nin, Filistin yönetimine başkan olarak layık görülen adaylar arasında en yüksek oy oranına sahip olduğu hemen bütün anketlerde görülebiliyor. Mesela 2002 yılındaki başkanlık seçiminde birinci sıradaydı. Ancak o vakit hapiste tutulduğu için bu haktan yararlanamadı.”
Bergusi’nin çıkmasını öneren Amerikalı Yahudi bir milyarder
Time dergisinin “bu fikir size mi ait yoksa başka biri mi önerdi?” sorusu üzerine Trump, “Dostum Ronald Lauder önerdi, ben de işin oluruna bakacağım” yanıtını verdi.
Yeri gelmişken Ronald Lauder hakkında bazı bilgiler paylaşmalıyım: 1944 doğumlu Amerikalı bir iş insanı. Tüccar bir ailenin oğlu olup Pennsylvania, Paris, Brüksel’deki üniversitelerde eğitim gördü. 2. 7 milyar dolar sermayeli bir şirketin sahibi; dünyadaki en zenginler sıralamasında 224.üncü sırada.
Amerika’da Cumhuriyetçileri, İsrail’de ise Binyamin Netanyahu’nun başında olduğu sağcı Likud partisini destekliyor. Ronald Reagan döneminde ABD’nin Avusturya büyükelçiliğine atanmıştı.
16 ülkede Yahudilik eğitimine maddi destek veriyor. Şu anda New York’taki Modern Sanat Müzesi (Museum of Modern Art) Müdürü ve Dünya Yahudi Kongresi (World Jewish Congress) Başkanı gibi unvanları bulunuyor.
Bergusi’yi çıkarmanın dillendirilmeyen gayesi nedir?
Aynı dergiyle söyleşisinde Trump’ın bir cümlesi dikkatimi çekti: “Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile aram iyiydi. Makul bir insan olduğunu görmüştüm. Lakin artık öyle biri değil!”
Bu ifade tarzından anladığım kadarıyla zaten ömrünün 90 yılını tüketmiş olan Mahmud Abbas’ın artık Filistin idaresine, halkına ve hatta kendisine hayrı olmadığını/olamayacağını anlayan Trump, bundan böyle onu emekliye sevk etmeye niyetlidir.
Esasen yozlaşıp içten içe çürüyen Mahmud Abbas yönetiminin, siyasi İslamcılığın etkisindeki Gazze’de itibarı çok düşüktür; dahası 1993 yılından beri yönetim kademesinde yer alan Mahmud Abbas’ın seküler ve çok inançlı Batı Şeria’daki desteği ise %7 ile 15 arasında değişmektedir.
Bu durumda Trump, Hamas örgütü dâhil Filistinlileri tek çatı altında toplamanın biricik yolunu Mervan Bergusi’nin hapisten çıkarılması olduğunu düşünmüş olmalıdır.
Bize düşen Mervan Bergusi’nin hayat serüvenini paylaşmaktır.
Bergusi: Üçüncü kuşak Filistinli Lider
Mervan el Bergusi, iki devletli çözümün savunucusu olan Filistinli siyasetçidir. Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) ana gövdesini oluşturan El Fetih hareketinin kurucu önderi Yaser Arafat’ın siyasi ve askeri gücünü temsil eden üçüncü kuşak kadroların başında gelmektedir. 25 yıldan bu yana halkı arasında efsaneleşmiştir.
Bergusi, 6 Haziran 1959 tarihinde Ramallah’ın 13 km kuzeybatısındaki Kober beldesinde, fakir bir ailenin yedi çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. 15 yaşında iken El Fetih’e katıldı. O tarihte örgütün en küçük üyesi olarak dikkatleri üzerine çekti.
1976 yılında 17 yaşındayken örgüt üyeliği suçlamasıyla İsrail tarafından tutuklandı. Hapiste iken orta öğretimini tamamladı ve İbraniceyi iyi derecede öğrendi. İki yıl sonra dışarı çıktı ama tekrar tutuklandı. Yeniden serbest bırakılınca Batı Şeria’daki Bir Zeit Üniversitesine kaydoldu. Okuldaki Öğrenci Derneği başkanlığına seçildi. Bu dernek, işgal altındaki topraklarda faaliyet gösteren en büyük sivil toplum kuruluşu haline geldi.
Bergusi’nin örgütçü ve siyasi yetenekleri sayesinde önemli başarılar kazanan dernek, hem birinci İntifada’nın zeminini hazırlamış oldu hem de dolaylı yöntemlerle FKÖ’nün işgal altındaki topraklardaki gayriresmi temsilcisi konumuna geliverdi. Bu nedenle de Mayıs 1985’te 50 günlük bir tutukluluk hayatı yaşadı. Zorlu bir İsrail polisi sorgusuna maruz kalan Bergusi, o zaman bir yıllık mecburi ev hapsine mahkûm edildi.
Bir yıl sonra evde, çarşıda ve pazarda sıkı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein