Kürt barışında eşit yurttaşlık mümkün mü?

Göz hizasında muhataplık, kişisel ilişkilerde olduğu gibi toplumsal ilişkilerde de belirleyicidir ve eşitliğin asgari koşuludur. Ancak bu hizayı yakalamaya çalışan açısından ciddi dezavantajlar vardır. En önemlisi, karşı tarafın bu eşitliğe hazır olmamasıdır.

Kürt barışı tartışmalarında Kürtlerin hukuki tanınma talebine verilen sert tepkiler bu bağlamda okunabilir. Bu tepkiler yalnızca siyasal bir itiraz değil, Cumhuriyet tarihi boyunca inşa edilmiş tekil ulus anlatısının sarsılma ihtimaline karşı geliştirilen bir savunma refleksidir. Türklük, kendisini kurucu ve tartışılmaz özne olarak tanımladığı ölçüde Kürt meselesini bir hak sorunu olarak değil, varoluşsal bir tehdit olarak algılar.

Psikodinamik literatürde narsistik kırılma, benliğin kendisi hakkında kurduğu ideal anlatının gerçeklikle temas ettiğinde sarsılması anlamına gelir. Bu kavram bireysel düzeyle sınırlı değildir; tarihsel ve siyasal kimlikler de benzer savunma mekanizmalarıyla işler.

Narsistik kırılma, İstanbul’da bir metro asansörü önünde, Kürt olduğunu söyleyen bir yurttaşa “Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür, o zaman s… git Suriye’ye” diye bağıran kadının cinnet hâlini açıklar. Burada yalnızca bireysel bir öfke değil, kolektif bir ruh hâli açığa çıkar. Irkçılık bu tabloyu açıklamak için çoğu zaman yetersiz kalır.

Türklük anlatısı, Kürtlerin hukuki tanınma talebini bir hak genişlemesi olarak değil, bir benlik kaybı olarak algılamaktadır. Bu algı; inkâr, öfke ve meseleyi güvenlik ya da bölünme söylemine çekme gibi savunma refleksleri üretir.

Türklük: Sert bir ulusal kabuk

Türkiye Cumhuriyeti, imparatorluk kaybının ardından kurulan travmatik bir ulus-devlet deneyimidir. Bu travma, çoğulcu ve esnek bir yurttaşlık anlayışı yerine kendisini sürekli tehdit altında hisseden sert bir ulusal kabuk yaratmıştır. Türklük, zamanla yalnızca hukuki bir kimlik olmaktan çıkmış, eleştirilemez ve tartışılamaz bir kurucu özneye dönüşmüştür.

Kürt meselesi, Türklüğün karşısına çıkan dışsal bir “tehdit” değildir. Aksine,........

© İlke TV