Sidem Samsun: Bir yıkımın ardından hayat nasıl devam eder?
Dünyanın dört bir yanında artan çatışmalar, ekonomik krizler ve siyasi istikrarsızlıklar milyonlarca insanı zorunlu göçe sürüklüyor. Yeni kültürlere, dillere ve toplumsal kodlara uyum sağlama süreci, onlar için görünmez ama derin izler bırakan bir mücadeleye dönüşüyor. Edebiyat da bu deneyimin dışında değildir; kimi zaman bir sarılma, bir sıcaklık, kimi zamansa en çok ihtiyaç duyulan umut olur. Bu bağlamda göç, insanın var olma mücadelesinde iç dünyasında yaşadığı büyük sarsılma ve dönüşümün edebi bir yansımasına dönüşür. Kimlik arayışı içinde “öteki” olma hissi, anlatıların katmanlı ve merkezi bir parçası hâline gelir. Yeni dünyanın vaat ettiği güven ile geride bırakılanların yarattığı kaybın iç içe geçtiği bu deneyim, edebiyatta hem bireysel hem de toplumsal hafızanın yeniden yazıldığı bir alan olarak karşımıza çıkar. Sidem Samsun, bu ortak ruh hâlinden yola çıkarak bizi Kapının Dışı’na götürüyor; içeriye davet ederek… Sevgili Sidem ile Kapının Dışı’ndaki öyküleri, yolculukları ve “ev” duygusunu konuştuk.
Öykülerimde olayların kendisini anlatmaktan çok, onların insanın........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin