menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"SAYIN VALİM YA SİZ GİDİNCE…" 

23 19
27.01.2025

Alanya Kaleiçi’nde Hatice Teyzenin begonvillerden taşan mor renkli bahçesinde koyu bir sohbetteyiz. Aslında niyetim efsane derlemesi yapmak. Lakin öyle tatlı anlatıyor ki çay bardakta soğumuş, ses kayıt cihazı bilmem kaç dakikadır kayıtta… Masallar, efsaneler, dile düşenler, dile dolananlar, sevdalar, yakımlar, bir güzellemedir tütüyor taş duvarlı evin bacasından… Bir ara gözüm yazmasındaki ay yıldızlı oyaya takılıyor. Gözünden ince bir buğu dolanıyor Hatice Teyzenin: “Asker oyasıdır bu. Oğlumu şehit verdim, yıllar oldu. Ondan sonra hep bu oyadan işleyip örttüm.” Ah, bu toprakların insanı olmayı, başımıza örtü, gönlümüze iman diye koymuşuz biz.

Sonra birden hikâyelerine geri dönüyor ve büyük bir sır verir gibi kulağıma eğilip: “Ayen bir şey daha var da anlatsam olur mu bilmeyon. Bak hele, biz Mısırlılarla akrabaymışız.” Bir Alanyalı olarak şaşkınlıkla: “Nasıl yani?” “Bir kralıçaları var ya bunların, hah işte o çoook evvel buralara gelmiş. Sonra burdan bir oğlana gönül düşürmüş. Bunların bir kızı olmuş. Sonra da kralıça, kızı burada bırakıp varmış gitmiş memleketine. Emme bunu yazma sakın he mi?” Öyle sıcak bir sevgiyle bakıyorum ki Hatice Teyzeye. Muhtemelen Kleopatra’dan söz ediyor. Bugün Alanya’da bir plaja ad olan Kleopatra, M.Ö.69-M.Ö.30 yılları arasında yaşamış Antik Mısır kraliçesi. Efsaneye göre Roma generali Antony, Alanya ve çevresini Kleopatra’ya hediye ettiğinde, Kraliçe her gün kale yamacında banyo yapmak için adının verildiği bu plaja inermiş. Lakin bu akrabalık bağını vurgulayan efsane, hikâyelere sevda unsuru yüklemeyi seven anlatı geleneğinin bir sonucu gibi gözükmekte. Sevgili Teyzemizin kulağına eğiliyorum: “Merak etme aramızda.”........

© İleri


Get it on Google Play