Demir Tasmalı Köpekler...

Şahap Sıtkı’nın bir romanı vardı, "Masalımsı"

Göğüs göğüse geldiler. Kurt, sivri dişlerini geçirmek için köpeğin karnına uzandı, ama, köpek daha atik davrandı, kuvvetli göğsüyle kurdu itip karlar üzerine yuvarladı. Yerde boğuşuyorlardı. Bir ara, köpeğin boynundaki ağır demir tasma kana bulandı.

Kurdun boğazı köpeğin ağzındaydı. Gene ayağa kalktılar, gene göğüs göğüse geldiler. Kurt, parçalanan boğazından boz yelesine doğru kan aktıkça usul usul güçten düşüyordu. Yenilecekti. Bunu anladı. Şimdi kan, boz yeleden süzülüp karları boyuyordu.

Gene sivri dişler birbirine geçti. Köpek, hızla kurdun çenesini yalalayıp yere çaldı. Üstüste düştüler. Göksüyle kurdu bastırdı. Gırtlağına yapıştı parçaladı. Kıpkırmızı kan fışkırdı. Kurdun sarı göz bebekleri korkunç bir "KİN" ışığı parlayıp söndü. Kalkmak için davrandı, dizleri üstünde doğruldu.

Sallana sallana bir iki adım attı. Gene yuvarlandı. Köpek, hızlı hızlı soluyordu. Kıpırdamadan, yendiği güzel hayvana baktı; kurt artık kıpırdamıyordu.

Ağılın öte yanından iki dişi kurt boz bulanık ovaya doğru seğirttiler. Koyu kurşini ağırlıklarla karla örtülü ovada az sonra görünmez oldular.

Köpeğin sahibi ise bu durumdan mutlu ve gururla köpeğinin kazanma sevincini........

© Hürses