Saadet’in Cansuyu’na Majesteleri Karışır mı?

(Yazıma geçmeden önce; İran Cumhuriyeti Devlet Başkanı Reisi’ye Rabbim’den rahmet, Müslüman İran Halkına başsağlığı dilerim. Ortadoğu halklarını daha zorlu zorlu bir süreç bekliyor. Rabbim Büyük Türk Milleti’nin ve devletinin yanında olsun.)

“Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi?
Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?”

Haydaaaa! Hababam Sınıfı’nın meşhur ettiği bu şarkı da nereden çıktı demeyin. Elbet bir sebebi var.

Seçimler bitti. Hesap kitap başladı. Herkes dikkatini AK Parti'de yapılacak değişikliklere çevirirken Milli Görüş’ün “Baba Ocağı” Saadet Partisi'nde de bu şarkıyı hatırlatan işler oluyor. Hem de ne işler…

Yakın siyasi tarihimize baktığımızda Milli Görüş içindeki parçalanmaların pratikte yaşanan veya dini referanslar çerçevesinde gelişen olaylardan değil yüzde 100'e yakınının maddi ve finans sahasını kontrol etmeden dolayı yaşandığını belirtmekte fayda var. Nitekim ağaçtan silahlarla Almanya'da Anadolu Federe İslam Devleti Kuran Cemalettin Kaplan’dan tutun da, yenilikçi hareketin Fazilet içinden ayrılmasına hatta ve hatta Yeniden Refah’ın oluşmasına kadar birçok siyasi sürecin nedeni finans yönetimi konusunda çıkan tartışmalardır.

CHP ile ittifak yapmakla hata ettik

Şimdi “bunların Saadet Partisi ile ne ilgisi var” demeden yazımıza dönelim. Bundan bir sene önce cennetmekan Erbakan'ın son genel başkanlığını yaptığı Saadet Partisi’nde resmen bir bahar havası vardı. Hani Kılıçdaroğlu'nun “Bahar gelecek” sözlerini hatırlarsınız. Saadet Partisi Erdoğan'a karşı ittifakın içinde yer alacak Erdoğan yıkılacak, kurulacak hükümette Saadet Partisi etkin bir rol olacaktı. Al gülüm ver gülüm.

Seçimler bitti Saadet Partisi 10 milletvekili kazandı. İşler de ondan sonra karışmaya başladı. İş sadece 10 milletvekilini almakla kalsa iyiydi. Ancak parti genel merkezinde neredeyse cennetmekan Necmettin Erbakan ile özdeşleşmiş “Mücahit Kılıçdaroğlu” sloganların atılması Cumhurbaşkanı adayının açıklanma merkezinin özellikle Saadet Partisi olarak seçilmesi siyasi bir kazançtan daha çok Saadet Partisi açısından düşen ibrenin neredeyse sıfıra yaklaşmasına neden oldu. On milletvekili kazanıp Gelecek Partisi ile Meclis grubu kurulması da Saadet Partisi açısından bir atılım sağlamadı. Bunun sonuçlarını geçen yerel seçimde daha iyi de gördük.

Böyle olacak ki genel başkanlığı bıraktığını açıklayan Temel Karamollaoğlu İstanbul il yönetimiyle yaptığı dar kapsamlı toplantıda “ittifakta hata yaptıklarını, ittifakın kendilerine bir şey kazandırmadığını” söylemiş. Bunun yanı sıra Saadet’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Birol Aydın’ın dostlar meclisinde “Seçimlerde; Saadet'in grup kurmasının halk nezdinde bir etkisini görmedik” sözleri Saadet içindeki yaşanan tartışmanın birer ikişer dışa vurumundan ibarettir.

Durum bundan daha vahim. Burada felaket tellallığı yapacak, bunları kaleme alıp Mücahit kardeşlerimi üzecek değilim. Gelinen noktada başta yazdığım şarkının sözleri gibi parti yönetimine “Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi ?/Sen bu işin sonunu düşünmedin mi ?” demek geliyor içimden.

Saadet tabanında Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı medyaya........

© Hürses