Veda Mektubun Hepimizi Ağlatırdı Baba
İlkokul öğretmenim babama, ruhun şad olsun…
Bir öğretmenler günü daha geldi işte...
Babasız, öğretmensiz olarak kutlamak ne kadar hüzünlü!
Yine büyüdü içimdeki o öksüz kalan duygum...
Kimsesizliğimi yaşadım bir kez daha.
Uzaklarda olduğu için mezarına çiçekler koyamadım babam, beni bağışla...
Anıların kucağında parçalandı yüreğim...
Seninle geçirilen eski günlerimi anımsadım baba.
En çokta ilkokul günlerimi. Ve hayatımın boş bir yaşantı olmadığına sevindim..
Yokluğun buruk bir tat olsa da yüreğimde, Ben en çok birlikte olduğumuzdaki o sevgiyi özledim.
Ne çok sıkıntım olursa olsun senin varlığınla yok olan dertlerime gülüp geçtim. Şimdi hayatta olsan böyle kırılgan olmazdım, eminim bundan. Bilmiyorum diğer kardeşlerim neler hissetti ama ben her şeyin bir an yaşanabildiğini iyice anladım. Anladım ki sonu yok hiç bir şeyin. Kimi zaman hiç bir şeyin bir anlamı yok. Eskileri anımsıyorum, daha çok özlüyorum bu özel günlerde. Hep gözlerim doldu yine, arada bir kimse görmeden ağladım arka odalarda.
Gözlerimin önüne geldin, öğrencilerin andımızı yüksek sesle okuyorlar. Derse gireceksin az sonra; kara tahta başında akşama kadar bıkmadan usanmadan onlara bir şeyler yazacaksın hep.
Ve israf olmasın diye okulda yasaktı kalemtıraş kullanmak. Bütün sınıfın kalemlerini sen kendi bıçağınla açardın ders aralarında, öğle tatillerinde. Küçücük parmaklarımızın arasında tutamayacak kadar küçülene kadar kullanırdık o kalemleri. Ve defterden beyaz yaprak koparmakta yasaktı.
Ve akşam onları uğurlarken yüzünde tatlı bir yorgunluk olurdu. Köylüleri imece ederek okul bahçesini yaptırmıştın, ben küçük bir çocuktum o sıralar. Annemle birlikte okul bahçesine bir sürü fidan dikmiş senelerce onlara gözün gibi bakmış, korumuş, sulamıştın baba. Meyve verdiklerini çok görmüştük hep birlikte. Hele o ağaçları silkelememiz yok mu? Beyaz çarşaflar tutardık dalların altına. Sen herkes gelsin istediği kadar yesin derdin hep. Öylede........
© Hürses
visit website