HATIRA DEFTERLERİ |
İlkokul Öğretmenim babama rahmetler olsun….
İlkokul sıraları çocukların işlendiği, gelecek fikirlerinin inşa edildiği dönemlerdir.
Hepimiz lise, üniversite öğretmenlerimizi unutmuşuzdur ama ilk öğretmenimizi çoğunlukla hatırlarız. O yaşlarda içimize nasıl işlenirse değer yargıları; iyilik ve kötülük, tüm yaşantımız boyunca o etki altında büyürüz.
Öğretmenlerin dikkat etmesi gereken ilk konu, öğrencinin kendi bilincinin ve kendi düşüncesinin farkına varmasını sağlamak olmalıdır. Derslerin bir zorunluluk değil, bilmesi gerektiğinin, bu bilgilerin yaşamı boyunca kendisine lazım olacağının beynine yerleştirilmesi lazım ki, çocuk severek öğrenmeye hevesli olsun.
Öğrenci, okuması için bir merak hissetmelidir ki, öğrenme isteği artsın. Bir anlamda sınıf başarısız ise, bu öğretmenin ders anlatma tarzı, sınıfın ve öğrencinin seviyesine inememiş olduğu, bir anlamda öğretmenin başarısız olduğu gerçeğini yansıtmaktadır. Başarısız öğretmenlerin meslekleri kesinlikle değiştirilmelidir.
Çocukta farkındalık nasıl başlar?
Öğrenci, dersi bilmediğinin farkına vardığı an öğrenmeye ihtiyaç hisseder.
Bilmediğinin farkına varamadığında ise, ders çalışmasının gerektiğine dair tetikleyen bir ateşi içinde hissetmeyeceği için değişim gösteremeden devam edecektir.
Farkındalık iki şeyle başlar: Birincisi sevgiyle, ikincisi nefretle. Sevgiyle gelen farkındalık sevgiyle çoğalır, öz güven geliştirir, paylaşmayı öğretir. Severek öğrenmek başarıya başarı katar.
Nefretle başlayan farkındalık ise yıkım getirir, kıskançlık yaratır, eşit olmayan bir yöne çevrilir, arkadaşlığı yok eder.
Araştırmalarıma göre çocuklara etki eden önemli olaylardan bir tanesi de, kendisi hakkında başkalarının söylediği sözleri bir başkasından duymuş olmasıdır. Bu çocuğun başta kendisini sevmesini sağlamış olur. Yaşımız, başımız ne olursa olsun, bizi içimizden vuran en büyük olumsuz enerji başkalarının yanında bize söylenen, söylenmeden hissettirilen duygulardır.
Çocuk, anne babaya ne kadar içten bağlanırsa, ergenlik döneminde o kadar çatışması az olacaktır. Buradaki denge ise, çocuğun anne babasının her koşulda kendisinin iyi olmasını istediği, çocuğa ne kadar iyi anlatılırsa çocuğun başarı derecesi o kadar da büyük olacaktır.
Öğretmenin ilk vazifesi, öğrencilerine okumayı sevdirebilmesidir. Çünkü okuma alışkanlığını kazanan her öğrenci, mutlaka başarılı olacaktır. Öğrenciye neyi okuduğunu, neden okuduğunu düşündürecek kadar farkındalık yaratması öğretmenin sorumluluğundadır. Öğrencinin farkındalığını sağlayacak çok basit bir iki örnek ise basitçe şöyle........