Aile İşletmelerinin Kurumsallaşmasında Başarı Faktörleri

Aile İşletmeleri, girişimci önderlik performansının bir ifadesidir.

Aile İşletmelerini var eden girişimci performansın sürdürülebilirliğinin güvencesi nasıl sağlanacaktır?

Aile İşletmelerinin kurumsallaşmasında başarı faktörleri nelerdir?

Bu soruların yanıtları yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

Aile işletmelerinde kurumsallaşma ve kurumsal yönetim
Ülkemizde işletmelerimizin tüme yakını aile işletmesi sayılıyor. Bu nedenle bir sınıflandırma yapmak gerekirse kurumsal aile işletmeleri ile kurumsal olmayan aile işletmeleri olarak sınıflandırmak doğru olabilir. Bu tespit sonrası ise, kurumsal aile işletmelerini de halka açık olan ve halka açık olmayan işletmeler olarak sınıflandırabiliriz. Ülkemiz işletme profilinin halka açık olmayan aile işletmeleri ile biçimlendiğini söyleyebiliriz. Ancak, gelişmeler ve düzenlemelerin etkilerine bakıldığında, işletmelerimiz için kurumsal yönetim kaçınılmaz bir gerçek haline gelmiştir.

Her geçen gün önem kazanan kurumsal yönetimin; işletme yönetiminde, paydaşlarla olan ilişkilerde adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk yaklaşımıyla işletme faaliyetlerinin etkinlik ve verimliliği, raporlama güvenirliliği, düzenlemelere uygunluk, paydaşların hak ve çıkarlarının korunmasını güvence altına alan bir yaklaşım olduğunu ifade edebiliriz. Bu çerçevede kurumsal yönetim ilkeleri olarak Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenlemelerinden yola çıkarsak dört ana başlıkta ilkelerin toplandığını görüyoruz. Bunlar, pay sahipleri, kamuyu aydınlatma ve şeffaflık, menfaat sahipleri ve yönetim kuruluna ilişkin düzenlemeler olarak gruplanıyor. Kurumsal yönetimin, yönetim ve organizasyon, yönetim kurulu, paydaşlar çerçevesinde iç denetim ve dış denetimle olan ilişkilerini değerlendirdiğimizde, özellikle yönetim, yönetim kurulu, iç denetim ve dış denetim, kurumsal yönetim sürecinde kritik rol sahibi olan dört aktör olarak karşımıza çıkıyor.

Aile işletmelerinde yönetilmesi gereken riskler ve fırsatlar
Aile işletmelerinin temelini aile büyüğünün oluşturduğunu biliyoruz. Burada kurucu aile büyüğüne olan güven ve onun girişimcilik ve önderlik performansının aile işletmelerini hayata geçiren, başlatan ve onu geliştiren önemli faktörler olduğunu biliyoruz. Ancak bu güçlü yan yönetilemediği takdirde zayıflık ve tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Kontrolü ortadan kaldırıyor. Kurumsal yönetime geçiş konusunda engel teşkil edebiliyor. Kurucu aile büyüğünün kişilik gücü, girişimci ve önder performansını gelecek nesillere aktarabilme başarısı kurumsal yönetimin en önemli hedeflerinden biri olarak görülmesi gerekirken, güvene dayalı çalışma sistemi kurumsal anlamda yazılı usul ve esasların geliştirilmesine engel teşkil ediyor veya tehdit oluşturuyor.

Bir diğer önemli husus, işletme ömrü ile ilgili istatistiklere bakıldığında, birinci kuşaktan ikinci ve üçüncü kuşaklara geçişte oranın hızla düştüğünü ve aile işletmelerinin çok uzun ömürlü olamadığını görüyoruz. Nesiller arası geçiş süreci, aile işletmeleri için temel sorunlardan birini oluşturuyor. Nesiller, çocuklar ile devam etmeyebilir ama aile işletmesinin marka değeri doğru yönetim ilkeleriyle daha sonraki kuşaklara aktarılabilir. Bu nedenle, aile işletmelerinde kurumsallık, sadece babadan........

© Hürses