Livaneli "Kardeşimin Hikâyesi"...
Okurken düşündüklerim...
Yılmaz Erdoğan ' dan için diyorlar ya sosyal medyada; senaryoyu kendi yazdığı için herkesi kendine âşık ediyor dizide , diye...
Zülfü Livaneli de orta yaşlı şık mı şık fit mi fit emekli zaatı överken romanda, pek bir kendine benzetmiş... Aman da kaz ciğeri severmiş de millet kokmuş tereyağ sanarmış da , amman Tanrım ne rafine zevkler bunlar; hayran olunası diye düşündüğünden herhalde yaklaşık 40 sayfa falan muhabbeti geçiyor da ordan tahmin ettim...
Bir de o orta yaşlı emekli insan, genç üniversiteli kızlar bir şeyler bekler sohbet pek sarmaz ama orta yaşlı hatunun bir beklentisi olmaz , iyi kafa olur falan kısımlarında aklıma geldi... Gündüz kuşağı programlarına 99 yaşında dedeler çıkıyor ya , 23 yaşındaki eşim kayıp; beni terk mi etti yoksamsa zorla mı kaçırdılar yoksaaaa benlen mi param için mi evlilik yapmış olabilir mi yoksa taktığım altınlarla ortalarda bir süredir yok olması çok şüphemi mucip oldu nev'inden... Stüdyodakiler ; senlen elektrik almadığı halde sırf paran için izdivaç kurduysa Allah da onun bin belâsını versin inşallah şeklinde seans seans ilençler vs.
Yani demem o ki , kaç yaşında olursa olsun bir erkekten hiçbir şey beklememeli aksine beklentiyi sıfırın altında tutmalıyız........