HÜKMÜN TAPU MÜDÜRLÜĞÜNE BİLDİRİLMESİ

I- Genel Olarak

Cebri İcra Kanun Taslağı ile getirilmek istenen bir düzenleme de hükmün tapu müdürlüğüne bildirilmesidir. Hükmü tapu müdürlüğüne bildirilmesini öngören düzenleme şu şekildedir;

Hükmün tapu müdürlüğüne bildirilmesi

Madde 72- (1) Taşınmazın aynına ilişkin davalarda davacının lehine hüküm verilmesi hâlinde mahkeme, hükmün tefhimi ile beraber sonucunu, ilgili taşınmazın tapu kaydına şerh verilmesi için tapu müdürlüğüne resen bildirir. Bu şerh, Türk Medeni Kanunu’nun 1010 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne tabidir.

(2) Taşınmazın aynına ilişkin davalarda davacının aleyhine verilen hükmün kesinleşmesi hâlinde mahkeme, bu hükmün sonucunu derhâl tapu müdürlüğüne bildirir.

Peşinen ifade edelim ki Taslağın en zayıf hatta tabiri caiz ise havada kalan düzenlemelerinden birisi de bu hükümle getirilmek istenen düzenlemedir. Şöyle ki;

Öncelikle şu kısa soruya cevap verilmesi gerekir; söz konusu hüküm bir yargılama hükmü mü yoksa bir icra hükmü mü? Eğer yargılama hükmü ise bu durumda bu düzenlemenin Cebri İcra Kanununda ne işi var sorusu kaçınılmaz! Halihazırda Cebri İcra Kanununda yer verilmek istendiği ve Cebri İcra Kanunu Taslağı da çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun (Torba Kanun) olmadığına göre değerlendirmemizi bu çerçevede yapmak durumundayız.

II- Düzenlemenin Değerlendirilmesi - Eleştirisi

Taslak Madde 72 ile, taşınmazın aynına ilişkin davalarda verilen hükümlerin tapu siciline resen bildirilmesi ve şerh verilmesi zorunlu tutulmaktadır. İlk bakışta tapu sicilinin güncelliğini ve üçüncü kişilerin korunmasını amaçladığı izlenimi uyandıran bu düzenleme, yakından incelendiğinde usul hukuku ilkeleri, tapu sicilinin fonksiyonu ve anayasal güvenceler bakımından ciddi sakıncalar içermektedir.

Birinci fıkrada, davacının lehine hüküm verilmesi hâlinde, hükmün tefhimi ile birlikte tapu müdürlüğüne resen bildirim yapılması ve tapu kaydına şerh verilmesi öngörülmektedir. Oysa:

Tefhim edilen hüküm kesin hüküm değildir.

İstinaf ve temyiz kanun yollarına açık bir kararın, mülkiyet siciline etkili olacak şekilde şerh edilmesi, mülkiyet hakkı üzerinde fiilî bir kısıtlama doğurur. Bu durum, Anayasa m.........

© Hukuki Haber