EMANET MALLARIN HAZİNEYE İNTİKALİ
I- Genel Olarak
Bu çalışmada, icra hukuku ve ceza yargılaması bakımından adli emanette muhafaza edilen malların mülkiyetinin Hazineye intikali, mevcut İcra ve İflas Kanunu, Cebrî İcra Kanunu Taslağı ve ceza yargılamasında adli emanet rejimi birlikte dikkate alınarak karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.
Hemen ifade edelim ki, emanet malların muhafazası uygulama açısından çok büyük sorun oluşturmaktadır. Zira, emanet alınan mallar aradan geçen çok uzun zamana bağlı olarak eskimekte, demode olmakta ve kullanışsız - işlevsiz hale gelmektedir. Bu durum tüm tarafların zararına olduğu gibi Devlet bakımından da büyük bir yük oluşturmaktadır.
Ayrıca bu durum çalınma, kaybolma vb hususları da dikkate alındığından ciddi sorunlar oluşturmaktadır. Dolayısıyla söz konusu emanet eşyaların mülkiyetinin makul bir sürenin sonunda Hazineye intikalinin sağlanarak tasfiye edilmesi çok son derece yararlı ve uygulama açısından da rahatlatıcı bir düzenleme olacaktır.
Karşılaştırmalı bu çalışmadaki amacımız, farklı yargı kollarında emanet altına alınan mallara ilişkin düzenlemelerin mülkiyet hakkı ve usul güvenceleri bakımından ortaya çıkardığı normatif farklılıkları ve anayasal sorunları ortaya koymaktır.
II- İcra ve İflas Kanunu’nda Emanet Mallara İlişkin Düzenleme
İcra ve İflas Kanunu’nda emanet mallara ilişkin temel düzenleme, Kanun’un “Değerli Eşyanın Muhafazası” başlıklı 9. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin son fıkrası şöyledir:
İİK m. 9/son:
“İcra ve iflas daireleri aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında, zorunlu hâllerde ise kiralanacak banka kasalarında muhafaza ederler.”
Bu hükümden açıkça görüldüğü üzere, mevcut İcra ve İflas Kanunu, icra ve iflas dairelerine yalnızca muhafaza yükümlülüğü yüklemekte; emanet altına alınan para ve eşyaların uzun süre talep edilmemesi hâlinde bu malların hukuki akıbetine, özellikle mülkiyetin sona ermesine veya Hazineye intikaline ilişkin herhangi normatif düzenleme öngörmemektedir.
Dolayısıyla mevcut Kanun’da, emanet mallar bakımından mülkiyetin kendiliğinden sona erdiği veya idari bir işlemle Hazineye geçtiği sonucunu doğuracak açık bir kanuni dayanak bulunmamaktadır. Bu durum, her ne kadar uygulamada yukarıda belirtilen birtakım sorunları meydana getirebilecek nitelikte ise de, mülkiyet hakkı bakımından açık ve ağır bir müdahaleye cevaz veren bir düzenleme içermediğini de belirtmemiz gerekir.
III- Cebrî İcra Kanunu Taslağı’nda Emanet Malların Hazineye İntikali
Cebrî İcra Kanunu Taslağı ile icra hukukunda emanet rejiminin sistematik biçimde düzenlenmesi hedeflenmiş ve bu kapsamda emanet malların hukuki akıbeti açıkça hükme bağlanmıştır. Taslağın “Değerli Eşyanın Muhafazası”na ilişkin 11. maddesinin ilgili fıkraları şu şekildedir:
Cebri İcra Kanun Taslağı m. 11/4:
“İcra ve iflas daireleri, aldıkları........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Beth Kuhel