CEBRİ İCRA KANUN TASLAĞI ÜZERİNE |
Cebrî İcra Kanun Taslağı’nın genel gerekçesi incelendiğinde, çok sayıda akademisyen ve uygulamacının katılımıyla oluşturulmuş bir “çoklu ebe” anlayışının hâkim olduğu görülmektedir. Ne var ki, bu kadar geniş bir katılımcı yelpazesinin varlığı, ortaya çıkan metnin sağlıklı ve tutarlı bir norm olacağına dair güveni tek başına sağlamaya yetmemektedir. Aksine, taslak metnin bütünü değerlendirildiğinde, bu kolektif üretimin sonuç itibarıyla kavramsal belirsizlikler ve normatif zayıflıklar barındırdığı söylenebilir.
Kronolojik süslemeler ve bolca aforizmatik ifadeyle örülü gerekçeyi bir kenara bırakarak, taslağın adeta amentüsü sayılabilecek olan birinci maddenin birinci fıkrasından başlamak yerinde olacaktır.
Cebrî İcranın İlkeleri
Madde 1 –
(1) Borçlu borcunu rızaen öder. Rızaen ödeme yapılmadığı takdirde alacak, Anayasa ve milletlerarası sözleşmelerle teminat altına alınan temel haklara riayet edilerek bu Kanun hükümlerine göre sade bir usulle ve çabuk bir şekilde Devlet gücüyle tahsil edilir.
Maddenin “Borçlu borcunu rızaen öder” şeklindeki başlangıç cümlesi, hukuki içerikten ziyade meçhule hitap eden, retorik değeri yüksek........