menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

GEREKÇESİZLİK ve SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASININ İSTİNAFTA İNCELENMESİ

7 0
08.12.2025

GEREKÇESİZLİK ve SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASININ İSTİNAFTA İNCELENMESİ

(Gerekçesizlik ve Savunma Hakkının Kısıtlandığı Hallerde İstinafta Verilmesi Gereken Karar ve Uygulama, Kanun Değişiklik Teklifinin Değerlendirilmesi)

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hukuka kesin aykırılık hâllerini düzenleyen 289. maddesinin 1. fıkrasına göre temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa bile maddede yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır. Bu haller, daha önce istinaf ve halen ise temyiz için bozma nedeni sayılmıştır. Bu hallerin içeresinde (g) ve (h) bendi de yer almıştır. Buna göre temyiz incelemesinde,

g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi,

h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması,

durumlarından birisinin veya ikisinin birlikte bulunması, hukuka kesin aykırılık hallerinden var sayılır. Etkisi olup olmadığına bakılmaksızın hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilir. Madde fıkrası içeriklerine bakıldığında bu iki bozma nedeninin geniş bir takdir yetkisi verdiği açıktır. İlk derece mahkemesinin gerekçesi ne olursa olsun “usul ve yasaya uygun düşmeyen gerekçe” şeklinde takdir edilmesi ile en basit bir usul veya esas hatasında savunma hakkının kısıtlandığının ileri sürülmesi de mümkün olabilmektedir. Örneğin, yeterli ve isabetli olsa dahi takdire bağlı olarak “yetersiz ve/veya yasaya aykırı gerekçe” denilmesi ve bozma gerekçesi yapılabilir. Sonuca etkisi sınırlı veya basit olsa bile bir tanık beyanının alınmaması ya da en ufak eksik bir incelemede savunma hakkının kısıtlandığına karar verilebilir.

Bölge adliye mahkemelerinin 2016’da yürürlüğe girdiği ilk zamanlarda yukarıda belirtilen iki hukuka aykırılık hali, CMK’nın bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturmaya dair 280. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin, hukuka kesin aykırılık hâlleri hakkındaki 289. maddeye yaptığı atıftan dolayı istinaf için de bozma nedeni idi. Sonradan, bu iki nedenden dolayı oran olarak istinaf ceza dairelerince çok sayıda bozma kararı verilmiştir. Bununla dosyaların ilk derece mahkemesine bozma kararıyla geri gönderilmesi ve burada tekrar yargılama yapılmasına geçilmesi sonucu doğmuştur. Bu nedenle ve bu iki bozma nedenin istinafı yönünden iki kez yasa değişikliğine gidilmiştir. Bu suretle ucu açık olan ve takdire veya yoruma fazla imkan veren bu iki bozma nedeni istinaf incelemesi için kaldırılmıştır. Bu şekilde bozma halleri, istinaflar için temyize göre sınırlandırılmıştır.[1]

İstinaf incelemelerinde belirtilen değişiklikler sonucunda hükmün CMK’nın 230 uncu maddesi gereğince gerekçeyi içermemesi ve/veya hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararıyla savunma hakkının sınırlandırılmış olması........

© Hukuki Haber