VELAYET UYUŞMAZLIKLARINDA SOSYAL İNCELEME RAPORUNA (SİR) İTİRAZ

Velayet davalarında sosyal inceleme raporu (SİR), mahkemenin “çocuğun üstün yararı” ilkesine göre karar vermesinde sıkça başvurulan bir değerlendirme aracıdır. Ne var ki SİR, çoğu zaman tek başına hüküm kurmaya elverişli kesin bir delil niteliğinde görülmemekte; içerik, yöntem ve kapsam yönünden denetlenmesi beklenmektedir. Bu çalışmada, velayet talebinde sosyal inceleme raporuna nasıl itiraz edileceği; itirazın hukuki niteliği, mahkeme önünde ileri sürülebilecek usuli talepler, delillendirme stratejisi ve Yargıtay/HGK yaklaşımı çerçevesinde ele alınmıştır. Özellikle, raporun eksik incelemeye dayanması, tarafların yaşam koşullarının yeterince araştırılmaması, idrak çağındaki çocuğun görüşünün alınmaması veya raporun güncelliğini yitirmesi gibi hallerde itirazın nasıl yapılandırılacağı detaylandırılmıştır. Çalışmanın amacı, uygulayıcılara raporla etkili şekilde mücadele edebilmek için sistematik bir “itiraz kurgusu” ve pratik bir kontrol listesi sunmaktır.

Giriş: Velayet Yargılamasında Sosyal İnceleme Raporunun Fonksiyonu

Velayet uyuşmazlıkları, yalnızca ebeveyn hakları bakımından değil, doğrudan çocuğun kişilik gelişimi ve geleceği bakımından da “kamu düzeni” boyutu taşıyan uyuşmazlıklardır. Bu nedenle mahkeme, tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı kalmaksızın, çocuğun üstün yararını re’sen araştırma eğilimindedir. Bu re’sen araştırma faaliyeti içinde sosyal inceleme raporu, “dosyayı somutlaştıran” ve çocuğun yaşadığı çevreyi görünür kılan bir araç olarak önem kazanır.

Bununla birlikte sosyal inceleme raporu, uygulamada sıkça “belirleyici” hale gelmekte; raporun bir kanaat metni olmaktan çıkıp fiilen hükme esas alınan merkez delile dönüşmesi riski ortaya çıkmaktadır. Tam da bu noktada rapora itiraz mekanizması, tarafların hukuki dinlenilme hakkının ve yargılamanın maddi gerçeğe yaklaşmasının teminatlarından biri haline gelir.

Temel Normatif Çerçeve: “Çocuğun Menfaati” ve “Uzman Görüşü”

Velayet değerlendirmesinde mihenk taşı, çocuğun menfaatidir. Ana-babanın talepleri, kusur iddiaları veya çatışma düzeyi, ancak çocuğun üstün yararına etkisi ölçüsünde hukuki anlam taşır.

Sosyal inceleme raporu, uygulamada çoğu kez “bilirkişi/uzman raporu” gibi değerlendirilir. Taraflar, rapora karşı kendi uzmanından bilimsel mütalaa alabilir; mahkemeden raporu hazırlayan uzmanın duruşmada dinlenmesini talep edebilir.

Sosyal İnceleme Raporuna İtirazın Hukuki Niteliği

Sosyal inceleme raporuna itiraz, ayrı bir “rapor iptal davası” değildir. İtiraz, velayet yargılaması içinde bir delil tartışması ve eksik incelemenin........

© Hukuki Haber