DİJİTAL DELİLLERİN AİLE HUKUKUNDA KULLANIMI |
Günümüz dünyasında dijitalleşme, hayatın her alanında olduğu gibi hukuki süreçleri de derinden etkilemektedir. Özellikle aile hukuku uyuşmazlıklarında, tarafların günlük yaşamlarında kullandıkları dijital iletişim araçları ve platformlar, uyuşmazlıkların ispatında önemli bir rol oynamaktadır. Dijital delil kavramı, elektronik ortamda oluşturulan, saklanan veya iletilen her türlü veriyi kapsamakta olup, bu veriler aile hukuku davalarında (boşanma, nafaka, velayet, mal rejimi vb.) vakıaların ispatı için kullanılabilmektedir. Ancak dijital delillerin toplanması, sunulması ve hukuka uygunluğu, özel hayatın gizliliği, haberleşmenin gizliliği ve kişisel verilerin korunması gibi temel hak ve özgürlükler açısından önemli hukuki sorunları beraberinde getirmektedir. Bu makalede, Türk Hukuku bağlamında dijital delillerin aile hukuku davalarındaki kullanımı, hukuki dayanakları, kabul edilebilirlik şartları, uygulama alanları, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri akademik bir yaklaşımla detaylı olarak incelenecektir.
1. Dijital Delil Türleri
Aile hukuku davalarında kullanılabilecek dijital delil türleri oldukça çeşitlidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 199, uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki verileri ve bunlara benzer bilgi taşıyıcılarını "belge" olarak tanımlamaktadır. Bu geniş tanım, dijital delillerin kapsamını da belirlemektedir.
Aile hukuku davalarında sıkça karşılaşılan dijital delil türleri şunlardır:
- SMS ve Anlık Mesajlaşma Uygulamaları Yazışmaları: Eşler arasındaki veya üçüncü kişilerle yapılan SMS, WhatsApp, Telegram, Messenger gibi uygulamalar üzerinden gerçekleştirilen yazışmalar, sadakat yükümlülüğünün ihlali, hakaret, tehdit gibi boşanma sebeplerinin ispatında kullanılabilir.
- E-posta Yazışmaları: Eşlerin birbirlerine veya üçüncü kişilere gönderdiği e-postalar, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan davranışları, ekonomik durumu veya diğer önemli vakıaları ortaya koyabilir.
- Sosyal Medya Paylaşımları ve Yazışmaları: Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya platformlarındaki paylaşımlar, fotoğraflar, videolar ve özel mesajlar, eşlerin yaşam tarzları, üçüncü kişilerle ilişkileri, hakaret veya aşağılayıcı ifadeler gibi durumların ispatında delil olarak sunulabilir.
- Konum Bilgileri: Mobil cihazlardan elde edilen konum bilgileri, eşlerden birinin belirli bir zamanda belirli bir yerde bulunduğunu göstererek, özellikle zina veya terk gibi boşanma sebeplerinin ispatında yardımcı olabilir.
- Ses ve Video Kayıtları: Eşler arasındaki veya üçüncü kişilerle yapılan konuşmaların ses kayıtları veya görüntü kayıtları, şiddet, hakaret, tehdit veya sadakat yükümlülüğünün ihlali gibi durumları kanıtlamak için kullanılabilir. Ancak bu tür kayıtların hukuka uygun elde edilmesi büyük önem taşır.
- Bankacılık İşlemleri ve Dijital Finansal Veriler: İnternet bankacılığı kayıtları, kredi kartı ekstreleri, dijital ödeme platformları üzerinden yapılan işlemler, eşlerin ekonomik durumunu, malvarlığı hareketlerini veya üçüncü kişilere yapılan ödemeleri göstererek nafaka, tazminat ve mal rejimi davalarında delil teşkil edebilir.
- Çağrı Kayıtları ve İletişim Detayları: Telefon görüşme kayıtları (kiminle, ne zaman, ne kadar süreyle görüşüldüğü bilgisi), eşlerden birinin belirli kişilerle yoğun iletişim içinde olduğunu göstererek sadakat yükümlülüğünün ihlali gibi durumlarda dolaylı delil olabilir.
- Dijital Fotoğraf ve Videolar: Eşlerin veya üçüncü kişilerin dijital ortamda çekilmiş fotoğraf ve videoları, evlilik birliğini sarsan olayları veya kusurlu davranışları ispatlamak için kullanılabilir.
2. Hukuki Dayanaklar ve Kabul Edilebilirlik
Dijital delillerin aile hukuku davalarında kullanılabilmesi için belirli hukuki dayanaklara ve........