Futbolcu, Teknik Direktör, Kulüp Yöneticisi ve Hakem Kamu Görevlisi Midir?

Profesyonel Futbolda Kamu Görevlisi Sayılma İddiasının Ceza Hukuku Yönünden Değerlendirilmesi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yayımladığı açıklamada, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “371 hakemin bahis hesabı bulunduğu, 152’sinin aktif olarak bahis oynadığı tespit edildi” yönündeki açıklamasının ihbar niteliğinde kabul edildiğini ve bu kapsamda bir soruşturma başlatıldığını ve yürütülen sürecin kamuoyu ile paylaşıldığını bildirdi. Başsavcılık, soruşturmanın Türk Ceza Kanunu’nun 257’nci maddesinde düzenlenen “görevi kötüye kullanma” suçunun yanı sıra 6222 sayılı Kanun’daki “müsabaka sonucunu etkileme”, “şike”, “teşvik primi” ve “yasa dışı bahis” suç tiplerini kapsadığını vurguladı.

Açıklamada, ilk aşamada 17 hakem hakkında TCK m.257 ve 6222 sayılı Kanun uyarınca işlem yapıldığı, Eyüpspor Kulübü Başkanı ile Kasımpaşa Kulübü’nün eski sahibi ve eski başkanı hakkında da “müsabaka sonucunu etkileme” suçundan değerlendirme yapıldığı belirtildi. Ayrıca, bir spor yorumcusu hakkında da sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan ayrı bir soruşturmanın yürütüldüğü, toplam 21 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği, bunlardan 19’unun yakalandığı, 8’inin tutuklandığı, diğer şüphelilere ise adli kontrol uygulandığı açıklandı. Soruşturmanın mali boyutuna ilişkin yapılan bilgilendirmede, ilgili raporlarda çok sayıda hakemin çeşitli lisanslı şans oyunu platformlarında yüksek hacimli işlem gerçekleştirdiğinin, bu işlemler üzerinden milyonlarca liralık para hareketliliği bulunduğunun tespit edildiği belirtildi. Ayrıca, hakemler ile bahis siteleri arasındaki para transferlerinin ayrı bir değerlendirme konusu olarak incelendiği ifade edildi.

Gündemdeki iddialar, spor disiplininden çıkıp ceza hukukuna uzanmaktadır. Sağlıklı bir değerlendirme için “kamu görevlisi” kimdir, 6222 hangi eylemleri kapsar, TCK m.257 hangi hallerde gündeme gelir sorularının netleşmesi gerekir. 6222 m.11’de düzenlenen suç “şike ve teşvik primi” dir. Bu suçun temel unsuru, belirli bir müsabakanın sonucuna etki etme amacıdır. Şike ile teşvik, aynı madde içinde tanımlanan iki farklı hareket biçimidir ve her ikisinde de aranan, sonucu etkilemeye yönelik iradedir. Soruların cevap bulabilmesi için önce mevzuatın bize açtığı kapılara bakmak gerekiyor; devamında bu kapıların nereye çıktığını birlikte değerlendireceğiz.

Değerlendirmeye başlamadan önce kavramların yerli yerine oturması gerekir. Yanıtlanması gereken ilk soru şudur: Futbolcu, teknik direktör, kulüp yöneticisi ve hakem kamu görevlisi midir?

Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesi, kamu görevlisini “kamu kurum veya kuruluşlarında, kamu hizmetinin yürütülmesine katılan kişi” olarak tanımlar. Bu tanım, yapılan işin niteliği kadar o işin kamu hizmeti kapsamında olup olmadığına da bağlıdır. Bir kişi, devlet adına yetki kullanıyor veya kamu hizmetinin yürütülmesine doğrudan katılıyorsa kamu görevlisidir.[1] Futbol alanında ise bu koşul kendiliğinden oluşmaz. Zira federasyon yapısı kamu otoritesinden çok, özerk özel hukuk düzenine dayanmaktadır. Türkiye Futbol Federasyonu, 5894 sayılı Kanun’un 1. maddesinde düzenlendiği üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip bir özerk yapıdır. Yani federasyon, kamu tüzel kişiliğine sahip ve futbol alanında kamu gücü de içeren yetkiler kullanan bir federasyondur. Ancak bu yetkiler, klasik anlamda merkezi idare teşkilatına bağlı bir kamu kurumu düzeni içinde değil, 5894 sayılı Kanun, TFF Statüsü ve talimatlarla kurulan özerk bir iç hukuk düzeni içinde kullanılmaktadır. Bu durumda, federasyonun futbol faaliyetini kamu hizmeti niteliği taşıyan bir alan olarak düzenlemesine engel değildir; fakat hakem, futbolcu ve kulüp yöneticisinin ceza hukuku bakımından genel memur rejimine dahil olduğu sonucunu da doğurmayacaktır.

Spor alanındaki kurumların görev ve yetkilerini belirleyen temel düzenleme, 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’dur. Kanunun 1’inci maddesinin ikinci fıkrasında, Kuruluş kanunu bulunan federasyonlar hakkında bu Kanunun hükümleri uygulanmayacağı ve 3 ila 20, 42/4 ve 47/5’inci madde hükümlerinin saklı tutulduğu belirtilmektedir. Bu ifade, Türkiye Futbol Federasyonu gibi özel kanunla kurulan federasyonların, 7405 sayılı Kanun’daki genel kurallara doğrudan tabi olmadığını gösterir. Dolayısıyla, Türkiye Futbol Federasyonu bakımından, 7405 sayılı Kanun’un 42’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanların işledikleri suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacağı” hükmü doğrudan uygulanabilir değildir. Burada hukuk diliyle söylersek, özel kanun genel kanuna göre önceliklidir.[2]

6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 20’nci maddesi, futbol hakem ve temsilcilerine karşı işlenen suçlarda özel bir koruma sağlamaktadır. Kanun, bu kişileri görevleri........

© Hukuki Haber