Araç Değer Kaybı Hakkında Bilinmesi Gereken Her Şey |
Trafik kazaları yalnızca anlık hasarlar yaratmakla kalmaz; aracın piyasa değerinde de kalıcı bir düşüşe yol açar. Bir başka ifadeyle, araç onarılsa dahi “kazasız” statüsünü kaybeder ve ikinci el piyasasında daha düşük bedellerle alıcı bulur. Hukuk düzeni, bu maddi kaybı “araç değer kaybı” olarak tanımlar ve tazmin edilebilir bir zarar kategorisine dahil eder.
Araç değer kaybı yalnızca kazalardan sonra ortaya çıkmaz. Niteliksiz ve standartlara aykırı yapılan tamir işlemleri de aracın değerinde düşüşe sebep olur.
Araç değer kaybı tazminatına ilişkin süreç belirli aşamalardan oluşur. Aşağıda, kazalara ilişkin sürecin adım adım işleyişi sistematik biçimde aktarılacaktır.
Araç Değer Kaybı Başvurusu: Usul ve Yöntemler
Araç değer kaybı, trafik kazası sonrasında onarılmış olsa dahi aracın ikinci el piyasa değerinde meydana gelen düşüşü ifade eder. Türk hukuk sisteminde bu zarar, kusurlu aracın sigorta şirketinden talep edilebilen bir tazminat kalemidir.
1. Sigorta Şirketine Başvuru (Dava Şartı) Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca, zarar gören taraf öncelikle kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına başvurmakla yükümlüdür. Bu başvuru yapılmaksızın doğrudan dava açılması mümkün değildir; aksi hâlde dava, dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilecektir. Sigorta şirketi başvuruyu aldıktan sonra 15 gün içerisinde cevap vermek zorundadır. Cevap verilmemesi veya talebin karşılanmaması hâlinde, diğer yollara başvuru hakkı doğar.
2. Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca, sigorta uyuşmazlıklarında en çok tercih edilen yol, Sigorta Tahkim Komisyonu’na müracaattır. Komisyon, başvuruyu en geç 4 ay içinde karara bağlamakla yükümlüdür. Bu yol, yargılama sürecine kıyasla daha hızlı ve pratik bir çözüm sunar.
3. Asliye Ticaret Mahkemesinde Dava Açılması Tahkim yoluna başvurulmaması hâlinde, uyuşmazlık doğrudan Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde dava konusu edilebilir. Bu davalarda mahkeme, araç değer kaybının varlığını ve miktarını uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit eder.
Araç Değer Kaybının Hesaplanması Araç değer kaybı hesaplanırken, aracın üretim yılı, kilometresi, hasar geçmişi, ikinci el piyasa değeri gibi kriterler esas alınır. Bu hesaplama, çoğu zaman eksper raporları ve oto ekspertiz incelemeleri aracılığıyla yapılır. Amaç, kazadan önceki piyasa değeri ile kaza sonrası piyasa değeri arasındaki farkın ortaya konulmasıdır.
Yargıtay 17. HD, 27.10.2020, 2019/2991 E., 2020/6304 K. Sayılı kararında hesaplama kriterlerini net olarak ifade etmiştir:
“Aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının belirlenmesi gerekir.”
Araç Değer Kaybı, Kusur Oranı Dikkate Alınarak Hesaplanır.
Bursa BAM, 13. Hukuk Dairesi, 22.03.2022, E.2021/1335, K.2022/1162
“22/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün p, davacı sürücünün ise 0 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup… 29/01/2021 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda araçta oluşan değer kaybı 11.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, aracın kaza öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki fark ortaya konulmakla… kusur nispetinde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.”
Model Eskiliği Değer Kaybını Ortadan Kaldırmaz
Yargıtay 4. HD, 15.10.1990, E.1990/12356, K.1990/7428
“Çarpma ve onarım görmüş bir aracın, bu olay nedeniyle kaçınılmaz olarak itibari sürüm değerinde kayba uğrayacağı........