Kamulaştırmasız El Atmadan Doğan Davalar
İdareler, kamu hizmetlerini yerine getirirken ihtiyaç duydukları taşınmazlar üzerinde kamulaştırma yoluyla hak sahibi olabilirler. Mülkiyet hakkının idarenin tek taraflı tasarrufu ile malikin rızası olmaksızın kısıtlandığı veya sona erdirildiği istisnai hallerden biri olan kamulaştırma, Anayasa’nın 46. maddesinin verdiği yetki ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun gösterdiği usulle yapıldığı sürece mülkiyet hakkının ihlali olarak kabul edilmemektedir. Nitekim Anayasa’nın 35. maddesinde de, mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlanabileceği düzenlenmiştir.
İdarelerin taşınmaz mal ve irtifak hakkı ihtiyacını karşılamak için öngörülen usul kamulaştırma olmakla birlikte, uygulamada idarelerin her zaman bu usule uygun hareket ettiği söylenemez. Bütçe yetersizlikleri, keyfi uygulamalar ve başkaca imar hukukundan kaynaklanan sebeplerle idarelerin özel mülkiyete tabi taşınmazlara ve irtifak haklarına hukuka aykırı olarak müdahale ettiği görülmektedir. Bu müdahaleler taşınmazı fiilen işgal etme şeklinde olabileceği gibi malikine o taşınmaz üzerinde imar faaliyetinde bulunma izni vermeyerek mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesi şeklinde de olabilmektedir. Bu hallerde, kamulaştırmasız el atmadan söz etmek gerekir. Kamulaştırmasız el atma; uygulamada kamu idaresi tarafından iki farklı şekilde yapılmaktadır:
1. Fiili el atma : İdarenin özel mülkiyete konu taşınmazı, kamulaştırma usullerine uymadan zilyetliğine geçirmesi suretiyle, taşınmaza hiçbir bedel ödemeden koymasıdır. İdarenin sahibine hiçbir bedel ödemeden doğrudan taşınmaz üzerinde tesis veya yapı inşa etmesi fiili el atma olarak nitelendirilir.
2. Hukuki el atma : İdarenin kamusal ihtiyaç veya kamu yararı gerekçesiyle özel mülkiyete konu taşınmazla ilgili karar alması ve taşınmaza hukuken el koymasıdır. Özel mülkiyete konu bir taşınmazın ilgili idarece imar değişikliğine konu edilerek rekreasyon alanı olarak belirlenmesi buna bir örnektir.
Kamulaştırmasız el atma ile mülkiyet hakkı ihlal edilen malikin idareye karşı sahip olduğu hukuki imkânlar mevcuttur. Birincisi; Taşınmaz maliki isterse,idare aleyhine el atmanın önlenmesi davası açarak idarenin müdahalesini (el atmasını) men ettirebilecektir. İkincisi ise fiili durumu kabul eden malik taşınmazın mülkiyetini idareye bırakarak, el atan idare aleyhine açacağı dava ile taşınmazın bedelini talep edebilecektir.
Kamulaştırmasız El Atma Nedir ?
Kamulaştırmasız el atma, kanunlarımızda ve Anayasa’mızda yer alan bir kavram değildir. Kamulaştırmasız el atma “idarenin, bir şahsa veya özel hukuk tüzelkişisine ait taşınmazı kamulaştırmaya ilişkin usul ve esaslara uymaksızın ve bir bedel ödemeksizin işgal ederek kamu hizmetine tahsis etmesi ” şeklinde tanımlanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kamulaştırmasız el koymayı, "Kamulaştırma işlemi yapılmaksızın ve bir kanun hükmüne dayanılmadan, idarenin taşınmaz mal üzerinde fiilen tasarrufa başlaması ve asıl mal sahibinin kullanma hakkına engel olması veya bu hakkı ortadan kaldırmış bulunması” şeklinde tanımlamıştır. ( HGK, 2005/5-288 E., 2005/352 K., 25.05.2005 T.)
Kamulaştırmasız El Atmanın Şartları
a. El Atılan Taşınmaz Gerçek Kişilere veya Özel Hukuk Tüzel Kişilerine Ait Olmalıdır.
Kamu tüzelkişilerine ait taşınmazlar kamulaştırılamaz. İdareler kendi aralarında, kanunda belirtilen usul ve şartlara göre taşınmaz devri yapılabilir. Bu sebeple kamulaştırmasız el atma ancak şahısların veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkleri için söz konusu olabilir.
b. Taşınmaza El Koyan idare, Kamulaştırma Yetkisine Sahip Bir Kamu Tüzel Kişisi Yahut Gerçek veya Özel Hukuk Tüzel Kişisi Olmalıdır.
Taşınmaza el koyanın kamulaştırma yetkisi yoksa yapılan müdahale kamulaştırmasız el atma sayılamaz. Böyle durumlarda el koyan veya taşınmaza müdahale eden kişi veya kuruluş aleyhine MK. hükümlerine göre müdahalenin men’i davası açmak gerekir. Kamulaştırma yetkisine hangi kuruluşların sahip olduğu Kamulaştırma Kanunun 1, 2. maddelerinde belirtilmiştir.
c. El Atma, Kamulaştırma Yetkisine Sahip İdare Tarafından Kamu Yararı Gerektirdiği İçin Yapılmış Olmalıdır.
Kamu yararı söz konusu değilse yapılan müdahale kamulaştırmasız el atma sayılamaz. Kamulaştırma yetkisine sahip olan idare taşınmaza görevli olduğu kamu hizmetini yerine getirmek için kamu yararı saikiyle el atmalıdır.
d. Kamulaştırma Yetkisine Sahip Olan İdare, Sahiplenme Kastıyla Hareket Etmeli, Taşınmazı Sahibine İade Etme Düşüncesinde Olmamalıdır.
İdare, yol yapımı sırasında sahipli bir araziye sahibinden izin almaksızın malzeme depolamış ve malikin bir süre taşınmazı kullanmasına mani olmuş ise bu müdahale kamulaştırmaz el atma olarak kabul edilemez. Taşınmaza yapılan müdahalenin kamulaştırmasız el atma sayılabilmesi için kamulaştırma yetkisine sahip olan kişi veya kuruluşun sahiplenme kastı ile hareket etmesi ve taşınmazı sahibine iade etme düşüncesi içinde olmaması gerekir. Taşınmaza yapılan el atmalar kamulaştırmasız el atma niteliğinde değilse açılacak davalar men’i müdahale - tazminat - ecrimisil davaları olabilir. Taşınmaza vaki olan el atma, kamulaştırmasız el atma niteliğinde ise, bedelinin tahsili için el atma tarihi belirlenerek,09.10.1956-04.11.1983 tarihleri arasında el atılmış ise 2942 sayılı kanun Geçici 6. Maddesinde düzenlenen davaların, 09.10.1956 dan önce veya 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış ise genel hükümlere göre tazminat veya ecrimisil davalarının açılması ve........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel