Grevin Kapsamı, Tespiti ve İşçiler Açısından Hukuki Sonuçları

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda Grev ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Kanun’un 58. Maddesi, genel olarak grevi ve yasal grevi tanımlamıştır. Buna göre; işçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karar uyarak işi bırakmalarına grev denir(STİSK 58/1).

Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak ve geliştirmek amacıyla, 6356 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve ise kanuni grev denir(STİSK 58/2).

Kanun Dışı Grev :

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu m.58/3 kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grevin kanun dışı grev olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm esas alınarak kanun dışı grev, mesleki amaç taşımayan ve 6356 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmayan yahut grev yasağı veya engeli bulunmasına rağmen yapılan grevdir. Aşağıda açıklanacağı üzere bu hüküm ile kanun dışı grevin kapsamı kanun koyucu tarafından çok geniş tutulmuştur. Kanun’a göre grev, ancak toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde yapılırsa yasal olacaktır. Bu husus yine Anayasa’nın 54/1 Maddesinde; “ Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler.” şeklinde belirtilmiştir.

Kanun’da ve Anayasa’da kanuni grevin ancak toplu iş sözleşmesi süreci içerisinde mümkün olduğu söylenecektir. Toplu iş sözleşmesi sürecini ise ancak yetkili bir sendika yürütebilecektir. Yani toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili bir sendikanın var olmadığı hiçbir durumda kanuni grevden söz edilemeyecektir. Dolayısıyla işçilerin grev hakkı bu madde ile anayasal güvence altına alınırken, aynı zaman da bu hakkın kullanım alanı oldukça dar tutulmuştur.

Kanun Dışı Grev Halleri

1.) Mesleki Amaç Taşımayan Grevler :

6356 sayılı Kanun’un 58/2 maddesinde belirtildiği üzere; toplu iş sözleşmesi yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde karar alınacak veya uygulanacak grevin, işçilerin sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak ve geliştirmek amacıyla gerçekleştirilmesi gerekir. Dolayısıyla “mesleki amaç” grevin, kanuni grev olması için şarttır.

Kanuni grevden bahsedebilmek için, işçilerin taleplerinin mesleki amaç dahilinde olması, grevin yetkili işçi sendikasının aldığı karar uyarınca uygulanması, kanunda belirtilen sürelere uyulması ve işkolunda grev yasağının bulunmaması gerekir. Ayrıca grevin toplu pazarlık sürecinin tam anlamıyla tıkandığı noktada, başvurulacak son çare olarak uygulanması gerekmektedir.

2.)Kanunda Belirtilen Yönteme Aykırı Grevler :

Kanuni grev için kanunda öngörülen yönteme uyulmadan yapılan grev kanun dışı grevdir. Bu nedenle toplu görüşme, arabuluculuk aşamalarından geçmeden veya kanundaki sürelere uyulmadan grev kararı alınması, kararın süresi içerisinde karşı tarafa bildirilmemesi, uygulanmaması veya ilan edilmemesi gibi kanuni koşullara uyulmadan yapılan grev kanun dışıdır.

Siyasi amaçlı grev, genel grev ve dayanışma grevinin yasa dışı olduğu ve işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler hakkında da yasa dışı grevin yaptırımlarının uygulanacağı, 2822 sayılı Kanun’da açıkça belirtilmişti. Ancak Anayasa’nın 54. Maddesinde yer alan aynı içerikteki hükmün 2010 yılında yapılan değişiklikle madde metninden çıkarılmasından ötürü, artık 6356 sayılı Kanun’da böyle bir hükme yer verilmemiştir. Bu durum ise, belirtilen nitelikteki eylemlerin tamamen serbest olduğu anlamına gelmemektedir. Zira, 6356 sayılı Kanun’un 58. Maddesinin 2. Fıkrasında yasal grevin unsurları sayılmış, 3. Fıkrada ise kanuni grev için aranan koşulları gerçekleştirmeden yapılan grevlerin kanun dışı olduğu hüküm altına alınmıştır.

3.)Yasak veya Engele Rağmen Yapılan Grevler

Grev yasağı veya engeli bulunmasına rağmen yapılan grevler kanun dışı grev teşkil eder. Bu nedenle, sürekli grev yasağı bulunmasına rağmen grev kararı alınması ve uygulanması ve geçici grev yasağı ve engeli ortaya çıkmasına rağmen greve devam edilmesi halinde, sözü edilen grevler kanun dışıdır.

Kanun Dışı Grevin Tespiti

6356 sayılı Kanun’un 71. maddesinde, grev ya da lokavtın kanun dışı olup olmadığının dava yoluyla saptanabileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre ilgili işveren sendikası veya işveren, karar verilen ya da uygulanmakta olan bir grevin kanun dışı olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman isteyebilir. Bu davada davalı konumda olan uyuşmazlığı tarafı, grev kararı alan kuruluş olan işçi sendikası olacaktır. Kanun dışı grevin herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın işçiler kararı ile yapılması halinde greve katılan işçilerin davalı olarak gösterilmesi gerecektir. Talep halinde mahkeme bir ay içinde karar verecektir. Görevli ve yetkili mahkeme, Kanun’un 79. Maddesi gereğince iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili olan mahkemedir.

Mahkeme tarafından verilecek karar hakkında istinaf kanun oluna başvurulması halinde bölge adliye mahkemesi de bir ay içerisinde karar vermek zorundadır. Ancak bu süre geçtikten sonra verilecek karar da geçerlidir. Karar, tarafları, işçi ve işveren sendikasının üyelerini bağlayacak ve ceza davaları için kesin delil teşkil edecektir(STİSK. 71/1). İşbu dava kapsamında hakim, tedbir olarak dava konusu grev veya lokavtın durdurulmasına karar verebilir(STİSK. 71/2). Dolayısıyla mevcut kanundışı grev ya da lokavtın engellemesi amacıyla bu davanın kesinlikle ihtiyati tedbir talepli olarak açılması gerekmektedir. Tedbir kararı ile ileride doğabilecek zararların önüne geçilmek istenmektedir. Hakim, gerek gördüğü takdirde verdiği tedbir kararını, tespit davasının kesinleşmesine kadar kaldırabilir. Bu karar, taraflardan birinin istediği üzerine verilebileceği gibi, hakim tarafından kendiliğinden de verilebilir.

Kanun Dışı Grevin Sonuçları

6356 sayılı Kanun’un 70. Maddesine gereğince; kanun dışı bir grev yapılması halinde bu grev nedeniyle işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa, bu greve katılan işçiler tarafından karşılanır. Bu düzenlemenin temelinde hiç şüphesiz ki; kanun dışı grevin haksız eylem oluşturması ve ciddi anlamda ekonomik kayba sebebiyet verebilecek olmasıdır.

Kanun’da yalnızca sendika sorumluluğundan söz edilmesi sendikanın yanı sıra yönetim kurulu üyelerinin de kişisel olarak sorumlu tutulmasını önlemez. O halde kanun dışı grevden doğmuş zararlardan yalnızca işçi sendikası değil, bu sendikanın yönetim kurulu üyeleri de sendika ile birlikte müteselsil sorumlu olacaktır.

Ayrıca 6356 sayılı Kanun’un 78/1(e,f) maddesinde, kanun dışı grevin cezai sonuçları düzenlenmiştir. Buna göre; Kanun’da grev için belirtilen şartlar gerçekleşmeksizin alınan grev kararının uygulanması halinde greve karar verenler, böyle bir greve karar verilmesine veya uygulanmasına veya bunlara katılmaya veya devama zorlayan veya teşvik edenler idari para cezası ile cezalandırılır. Kanun dışı greve katılanlar ve devam edenler de idari para cezası ile cezalandırılacaktır.

Kanun Dışı Grevde İşverenin Hakları

6356........

© Hukuki Haber