11 Aralık (yarın) Hüseyin Nihal Atsız’ın vefatının 50. sene-i devriyesi. Biz de bu haftaki köşe yazımızı kendisine tahsis etmeyi uygun bulduk. Bir tarihçi, Türkolog, şair, yazar ve entelektüel kimliği ve kişiliği ile Hüseyin Nihal Atsız Cumhuriyet tarihinin üzerinde en çok konuşulan, değerlendirmeler yapılan, referans alınan, kimi zaman da eleştiri oklarına maruz kalan kişilerinin başında gelmektedir. Ancak onu “Atsız” yapan yılmadan savunduğu Türkçü görüşleri olmuştur. Bütün bir ömrünü Türkçülük davasına adamış olan Atsız’ın kültürle ve ahlakla ilgili görüşleri de vardır ve bunlar sosyal bilimciler açısından elbette önemlidir. Burada onun çeşitli kitaplarında ve makalelerinde konu ile ilgili fikirlerinden bir seçki yapılacaktır.

Kültürle ilgili görüşleri:

“Kültür; dil, din, tarih, gelenek, edebiyat, sanat, tören, giyim ve göreneklerin bütününden ibarettir ve tiyatro yabancılardan gelen bir müessese olduğu gibi bugün millîleşmiş diye kabul edilse bile en sonralarda akla gelmesi gereken bir unsurdur. Neden Karagöz ile Orta Oyunu aklınıza gelmiyor da önce tiyatroyu düşünüyorsunuz? Neden aklınıza cirit, okçuluk, binicilik, kılıç gelmiyor da bale geliyor? Niçin erkek oyunu olan Zeybeğe el atmıyorsunuz da kız oyunu olan baleye yöneliyorsunuz?” (Atsız, Makaleler IV: 277)

“Kültür nedir? Millet fertleri arasındaki ortak değer ve inançlar değil mi? O halde Türk........

© Hedef Halk