Simli Kartpostallar; Kaybolan Duyguların Sesi
Eskiden bayramların, yılbaşlarının, doğum günlerinin ya da özel günlerin kendine has bir heyecanı olurdu. Şimdiki gibi birkaç saniyede gönderilen sanal mesajlar, dijital tebrikler ya da sosyal medya paylaşımları yoktu.
İnsanlar, sevdiklerine duygularını anlatmak için kalemi, kâğıdı ve biraz da yüreğini kullanırdı. O dönemin en güzel geleneklerinden biri de simli kartpostallar göndermekti.
Üzerinde parlayan simleriyle, kabartmalı desenleriyle, zarif yazılarıyla bu kartlar, yalnızca bir kâğıt parçası değil; içinde sevgi, özen ve hatıra barındıran küçük birer hazineydi.
Kartpostal seçmek başlı başına bir heyecandı. Bayram öncelerinde ya da yılbaşı yaklaştığında kırtasiyeler, PTT şubeleri renkli desen desen kartpostallarla dolup taşardı.
Raflarda kardan adamlı, çam ağaçlı, melekli yılbaşı kartları; rengârenk balonlu, pastalı doğum günü kartları; güllerle süslenmiş kandil motifleri ve aşk kokan süslü bayram kartları olurdu.
Bazıları da kenarlarından gümüş veya altın simlerle ışıldardı. Çocuklar özellikle o simli olanlara bayılır, zar zor harçlıklarını biriktirip sevdiklerine göndermek için sabırsızlanırlardı.
Bir kartpostalın değeri, üzerine yazılan birkaç satırla kat kat artardı. “Ellerinden öperim”, “Nice mutlu yıllara”, “Bayramın kutlu olsun”, “Seni seviyorum” gibi kısa ama samimi cümleler, karşı tarafa kilometrelerce öteden sıcaklık taşırdı.
Yazarken dikkat edilirdi; kartpostalın kenarına........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin