YIKIM...

Çarpık kentleşmenin artmasında en büyük etken, alınan yıkım kararlarının uygulanmamasıdır.
Nasıl olsa yıkım yapılmıyor diyerek, fırsatını bulan 'bir şekilde alanını büyütüyor, kat çıkıyor, dere yataklarında bile yapılaşmalara şahit oluyoruz.
Yasal mı, kesinlikle değil.
Samsun gibi bir kentte de Mecidiye'den tutun, sahile, hatta kent merkezinden yüksek kesimlerine kadar birçok yerde çarpık yerleşimi görmek mümkün.
Tuhaf tuhaf yapılar, hizasındaki diğer binaların önüne çıkmış eklemeler, binanın önünü kapatan kaçak yapılar, altından yol geçen binalar var.
Vatandaşın yolu kullanmasına engel olan yapılar 'çarpığı bırakın, çirkin bir kentleşmeye de neden oluyor'.
İmar affı ile geçmişte yapılan binalar 'yasal statü' kazandı ancak, o dönem geride kaldı.
Bundan sonrasını sıkı tutmak lazım.
Ama kaçak yapılaşmanın Samsun'da hala devam etmesi de ilginç elbette.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın göreve gelir gelmez, "Çarpık yerleşimi önleyeceğiz ve kaçak binaları yıkacağız' sözü önemliydi.
O yapılaşmaları, bir hukukçu olarak görmüş ve 'göreve başlar başlamaz önemli bir açılım yapmıştı'.
Çünkü Samsun'un özellikle yüksek kesimlerinde, sahil boyunda ve son zamanlarda dere yatakları çevresinde yapılaşmalar görülmeye başlandı.
Mantar gibi biten binalar var.
Ya da binaların önlerine 'iki profille başlayıp, koca alanları kaplayan yapılar' var.
SBB ve Atakum Belediyesi'nin ortaklaşa yaptığı 4........

© Hedef Halk