Nerde olursa olsun, hangi alanda yaşanırsa yaşansın, görünen ve görünmeyen ajandalar önemlidir.
Özellikle gizli ajandalardan hep ürkmüşümdür.
Takip etmekten, o ajandanın ne zaman devreye gireceğini izlemekten yorulur insan.
Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde mesela bununla ilgili çok mücadele verdik.
Ortaya çıkanlar oldu, çıkamayanlar oldu.
Ahbap çavuş ilişkilerinin sıklıkla yaşandığı gizli ajandada yazanlar aslına bakarsanız, kamuoyunun çok bilgisi olmadığı alanlarda farklı amaçlarla önümüze gelebiliyor.
Örneklemek o kadar kolay ki.
Mesela geçmiş dönemde 362 dönümlük Kürtün Vadisi'nde 'gizli ajanda devreye çok sokulmak istendi.'
Yatay mimari yapacağız, heyelanlı bölge ama yeni zemin etütleri hazırlatılıyor gibi hikayelerle birinci sınıf tarım arazisini, kentin oksijen deposunu, bir partidaşa kıyak için imara açacaklardı az daha.
AK Partili eski bir yöneticinin tarım arazisi olarak aldığı Deveci armutlarının anavatanı, beton yığını olacaktı.
Pandemi döneminden, tarımın öneminin o kadar ortaya çıkmasına rağmen ders almamış olan Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Cumhur İttifakı üyeleri de 'el kaldırdılar üstelik'; imara açılsın diye.
Samsunlular o gizli ajandayı gördü ve izin vermedi.
Eylemler, şikayetler derken rafa kaldırıldı.
Sonra zaman zaman tekrar indirilmek istendi ama 'Bu kez de bürokratları aşamadılar, basını çok çabalasalar da susturamadılar.'
Yine SBB'nin önceki döneminde Atakum'daki İtfaiye Binası satılıyordu az daha.
Eğer satılsaydı, sahile sıfır noktada özel mülkiyet döneminin de başlangıcı olabilirdi.........