AKP 2002 yılında iktidara geldi; yüzde 34,4 oy oranıyla 363 milletvekili çıkararak Meclis’te her yasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu sağladı. (O döneme ilişkin hatırlatma CHP dışında bütün partiler baraj altında kaldı) AKP bir süre sesiz kaldı. Kurumlara el atmadı, içlerini boşaltmaya yeltenmedi…
2007 seçimlerinde oy oranı yüzde 47’ye vurunca düğmeye bastılar…
Balyoz davası, Ergenekon davası, casusluk davaları Fethullahçıların yardımıyla orduyu dizayn etme amaçlıydı. Veya kurumsal kimliğini örseleme!...
Yargıda da aynı yöntem izlendi, 2010 referandumuyla Fethullahçıların yargı sistemine el koymalarına izin verildi. Fethullahçı savcı ve hakimler özel yetkili mahkemelerde görevlendirildi. Eski DGM’lerin başka versiyonuydu. Askerin yerini FETÖ’cülerin aldığı haldi…
2011’de AKP’nin daha doğrusu Erdoğan’ın oyu yüzde 49,9’a çıkınca bu iş tamam dediler…
‘AKP Türkiyesi’ni kurmak için kolları sıvadılar…
15 Temmuz darbe girişimi işlerini kolaylaştırdı. Olağanüstü hal ilan ederek, yürütmeye tam yetki vererek Kanun Hükmünde Kararnamelerle ülkeyi diledikleri formata soktular…
Erdoğan’ın 15 Temmuz için ‘Allah’ın lütfu demesi’ bundandır… Düşünün MHP 15 Temmuz sonrası makas değiştirdi, başkanlık modeli Türkiye’yi batırır derken başkanlık sisteminin bir........