menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ATH-M50X

86 0
11.11.2025

Vaktimi nasıl harcadığımı merak eden varsa: Geçtiğimiz haftalarda epey kıymetli bir zaman dilimini yeni bir kulaklık almaya adadım. Önce bir arkadaşım komşuları rahatsız etmemek için evde yüksek sesle müzik dinleyemediğini, bu yüzden de hayatının en önemli zevklerinden birinden mahrum olduğundan yakınıyordu. Kafamda bir yerlere not ettim.

Bu konuşmaya denk gelen günlerde Luca Guadagnino’nun epey kötü “After the Hunt” filmini izledim. Filmden aklımda Julia Roberts’ın olağanüstü kıyafetleriyle eşini oynayan Michael Stuhlbarg’ın kullandığı dev kulaklık kaldı sadece. Filmdeki eş tam bir “audophile;” evde sık sık yüksek sesle müzik dinliyor, ama zaman zaman koltuğuna oturup kablolu bir kulaklığı müzik setine bağlayıp seslere tam anlamıyla yoğunlaşıyor. İlerleyen günlerde bu karakterin evde keyifle kulaklıkla müzik dinlemesi aklımdan hiç çıkmadı. Bu tesadüfü evrenin bana bir işareti olarak yorumlayıp iyi bir kulaklık almak için gerekli araştırmalara başladım.

KABLOLU KULAKLIKLARIN DÖNÜŞÜ

2008’de Dr. Dre ve Jimmy Iovine’in kurduğu Beats sayesinde kulaklıklar büyüdü. Sonra yine küçüldü, kabloları kalktı, kulağın içine girdi ve sokaklar tek bir merkez tarafından kontrol edilen tek tip insanlar gibi kulaklarında Apple’ın beyaz AirPods’uyla dolaşan insanlarla doldu. Zaman içinde Bluetooth teknolojisi gelişti, böylece ilk kuşak kablosuz kulaklıklarda sık yaşanan sesteki gecikme problemi ortadan kalktı. Apple da kulaklıklara yatırım yaparak ses kalitesini ve dış sesleri baskılamayı her seferinde daha da iyileştirdi.

Donanımla birlikte yazılım da gelişti. Jay Z’nin kurucuları arasında olduğu Tidal kullanıcılarına yüksek ses kalitesinde müzik vaat ederek kendisini rakiplerinden ayrıştırıyor örneğin. Apple kendi “Lossless” formatıyla Hi-Fi yarışına girdi, Spotify da ayarlar bölümüne yüksek kaliteli dinleme imkanını ekledi. Apple’ın “Hi-Res Lossless” formatının Spotify’dan daha iyi olduğu söyleniyor.

Ancak ne AirPods ne de diğer kablosuz kulaklıklarla yüksek kalitedeki müziği hakkıyla dinlemek mümkün. Performatif erkeklerin de ortaya çıkmasıyla son bir yılda yeniden kablolu kulaklıklar yaygınlaştı. Yüksek kaliteli ses hala sadece kablodan iletiliyor çünkü.

Bir gece Reddit gibi forum’lardan ya da What Hi-Fi? gibi dergilerden yaptığım araştırmalar tam anlamıyla yüksek kalitede sesleri duyabilmek için kablolu kulaklığın ucuna bir de DAC adaptörü takmayı öneriyordu. Bu adaptörler dijital müzik dosyalarını analoğa dönüştürüyor, böylece aslına daha sadık bir ses kalitesine ulaşmak mümkün oluyor. Bu aracı farklı boyut ve fiyat seçenekleriyle geliyor ve öğrenme evresinde insanın aklını kaçırmaması imkansız.

Bütün müzik meraklılarının, “audiophile”ların bildiği gibi bu işe dalmanın sınırı yok. İnsan tek bir şarkı dinlemek için bütün varlığını yatırabilir. 80 bin dolarlık Bang & Olufsen hoparlörler, McIntosh amfiler hayatımızı değiştirmeyecekse neden para kazanalım? Neden yaşayalım?

İÇİNDEN ÇIKMAK İMKANSIZ

Aslında yapmam gereken arkadaşım DJ Funky C’den bana bir kulaklık önermesini istemekti. Ama onun kafamı daha da karıştıracağından endişe ettim. Müziği çok katı bir şekilde hala vinyl plaktan dinleyen Kanat Atkaya ve Görgün Taner’e de benzer sebeplerden dolayı danışmadım. Hepsinin ilk sorularının “Hangi tarz müzik dinleyeceksin?” ve “Hangi kaynaktan dinleyeceksin?” olacağına emindim. “Audiophile” olmak istemiyordum, sadece kulaklık almak istiyordum.

Gece 02:00’ye geldiğinde almam gereken kulaklığı birkaç modele indirgedim. Bir tanesi piyasaya çıktığından beri epey hayran toplamış ama sonra bir anda herkes kullanmaya başlayınca başta yere göğe sığdıramayanlar nefret edip kötülemeye başlamış. Bir tanesi iyiymiş ama bir şey bir şeysi çok sağlam değilmiş ve bilmem ne tonlarında bir şey yapıyormuş. Bir diğeri ortalama bi kullanıcıyı tatmin edebilirmiş ama kim hangi alanda ortalama olmayı bu kadar kolay kabul edebilir?

Kulakları küçük olanlarla kulakları büyük olanların yorumları birbiriyle doğal olarak çelişiyor ve İnternet forumlarındaki bütün tartışmalar gibi kulaklık değerlendirmelerinde de bir süre sonra üslup sertleşiyor; karşılıklı küçümsemeler, hakaretler başlıyor. Konu Nazizm ve pedofiliye gelmeden telefonumu kapattım; tek bir modelde ikna oldum. Bir de DAC siparişi verdim. Yoksa........

© Habertürk