ABD seçimlerini muhtar bile olamaz denilen Donald Trump kazandı. Sözde yargılanacak cezaevini boylayacak olan adam adeta küllerindendoğdu ve ikinci kez başkan oldu.
Özellikle Ekim ayında Demokratlar ve özelde Kamala Harris çok kötü bir performans gösterdiğinden mütevellitanketlerde ibre bariz biçimde Trump’a döndüğü için sonuç kimseyi şaşırtmadı.
Trump’ın kazanması ABD’de yaşayan Müslümanlar için de, demokrasiyi ve anayasal kurumları hayati kabul eden Amerikalılar için de aslında kötü haber.
Filistin için kötü haber olduğu kesin.
İçimize kocaman bir çığlık gömmüş olan Gazze için hele, Trump hiç ama hiç iyi bir gelecek vadetmiyor.
Demokrat seçmenin p’i İsrail’e silah gönderilmesine karşıydı. Harris kazansaydı hiç değilse Demokrat yönetim bu seçmenin ve uzantılarının baskısı altında olacaktı. Trump üzerinde ise böyle bir baskı olmayacak.
Şimdi, İran için de yakın gelecek hiç parlak değil.
Trump ve Netanyahu el ele verip İran’da bir rejim değişikliğini icbar edecek kadar sert bir vuruş pozisyonu alırlarsa bunun epey bir sonucu olacak demektir.
Yok, Mahsa Amini’yi döve döve öldürmüş, Suriye’de katliamlar yapmış, Ortadoğu’yu destabilize edip yarattığı krizi yöneterek güç kazanma stratejilerine oynamış bir rejim için üzülecek değilim. Ancak böyle katı rejimler yıkılırken sadece boşluk oluşturmazlar, anafor yaratırlar. İran rejimi yıkılacaksa tam........