Türkiye'nin Filistin'deki sorumlulukları artıyor

Önceki gece yakın tarihin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle en kalleşçe eylemlerinden biri gerçekleşti.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye yönelik suikast, 7 Ekim 2023’ten sonraki en yüksek gerilimi ortaya çıkardı. Hemen hemen eşzamanlı olarak Lübnan’da ve Irak’ta ortaya çıkan saldırılar da gerilimi tırmandıran diğer boyutlar oldu.

Haniye’ye yönelik saldırının Tahran’da, üstelik İran’ın yeni cumhurbaşkanının yemin töreninden sona gerçekleşmesi, ortaya pek çok soru ve yeni tartışma çıkardı. İran’ın desteklediği ve önemli bir törende ağırladığı misafirini koruyamaması, en başta istihbarat zaafından tutun da, İran içindeki muhalif unsurların operasyonel gücüne kadar pek çok soruyu/kuşkuyu beraberinde getirdi. Her durumda böyle bir saldırının istihbari anlamda ciddi bir zaafa işaret etmesi; bunun da sistem içinde giderek yayılan bir karşı güç olarak görülmesi, İran açısından çok ciddi bir problem.

Tahran’daki yemin törenine Türkiye'yi temsilen katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, saldırının İran’da gerçekleşmiş olmasını, sıcağı sıcağına katıldığı televizyon programında şöyle değerlendirdi: “İsrail devleti adına atılmış sembolik bir adım. 'Hamas'ı askeri olarak destekleyen İran'a operasyon yapabiliriz' dediler. Şimdi buna yenisini eklediler. İran'ın onlara cevabı ne olur, göreceğiz. Dün 3 tane operasyon aynı anda oldu. Tahran'da, Beyrut'ta ve Irak'ta. İran için önemli olan 3 yerin vurulması, belli düğmeleri basılması anlamına gelir. Savaşın yaygınlaşmasını isteyen üst akıl devrede.” (Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayını)

İRAN’IN VEKİL GÜÇLERİ

Haniye suikastı, kuşkusuz seçilen ülkeden kullanılan araçlara kadar çok tartışılacak. Ancak asıl önemli boyutu, Türkiye’nin de merkezinde bulunduğu coğrafyada ortaya çıkaracağı, daha doğrusu........

© Habertürk