Yüzde otuzun eylemi…

FİLİPİNLER ile Orta Doğu arasında bir yerde kurulacak ütopik devletleri için yola çıktılar.

Önce Afganistan- Pakistan arasında bir yerlerde hayal devletlerini kurmak istediler.

Baktılar ki çok daha elverişli bir coğrafya Irak ve Suriye var; hatta batılı ülkelerden bazıları da kendileri için arazi düzeltiyor, anında oraya yöneldiler.

Ütopik devletlerini kurmak için mal mülk ne varsa satıp yola koyuldular…

Adlarına da ütopik devletlerini oluşturmak istedikleri iki ülkenin; Irak ve Suriye’nin baş harflerini koydular; IŞİD veya Arapçadaki yazılışıyla DAEŞ dediler...

Büyük eylemlerini 2014 ile 2018 yılları arasında gerçekleştirdiler; görüldü ki onlara zemin hazırlayan batılı ülkelere büyük zarara yol açtılar.

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere oluşturulan IŞİD’e karşıtı koalisyonun batılı ülkeleri, 2018 sonrasında çok daha baskın mücadele yöntemlerine başvurdu.

YÜZDE 30’U ÖLDÜ

IŞİD üzerine bizzat sahaya gidip çalışan NATO Dergisi’nde de zaman zaman yazıları yer alan Vera Mironova’nın da vurguladığı gibi bu tarihten sonra üç parçaya ayrıldılar.

Bazıları bulundukları sahada kaldı ve çoğunluğu öldü; bazıları hapse atıldı ve hala yatıyorlar; çok azı da ülkelerine döndü veya başka ülkelerde yabancı terörist savaşçı olarak yaşam sürüyor.

Ya da bunların içinden bazıları Ukrayna Rusya sınırlarında paralı asker olarak kendine yer bulmaya çabalarken, bazıları da Orta Asya ülkelerinin dağlık alanlarında gizleniyor.

Silahlı örgütün geleceğine ilişkin bilinmezlikler çok fazla; çünkü fırsat bulduğunda militan toplama kabiliyetine sahip olduğu açıkça görülüyor.

Bunun en iyi örneklerinden biri de Pazar günü İstanbul Sarıyer’de bulunan Santa Maria Kilisesi’nde bir kişinin vurularak öldürülmesiyle sonuçlanan saldırı.

İçişleri Bakanı Yerlikaya, bu kişilerin IŞİD bağlantısı üzerinde durulduğunu bildirdi.

IŞİD de kendi kanalından yaptığı, dili oldukça dikkat çeken açıklama ile olayı üstlendi, ancak hem iki saldırganın silah kullanırken sergiledikleri tavır hem de sonrasındaki gelişmeler de bir o denli karmaşıklık içindeydi.

Çünkü, en son 7 yıl gerçekleştirilen saldırılardan oldukça farklıydı; Reina ve Sabiha Gökçen Havalimanı saldırılarını gerçekleştirenlerin sahada elde ettikleri belli olan silah kullanma becerileri yoktu.

IŞİD militanlarının son tercih olarak kullandığı çakaralmaz nitelikte 7.65 tabancanın........

© Habertürk