Barış Süreci…
BAŞLANGIÇ vuruşu gibi, sürece adını da MHP lideri Devlet Bahçeli koydu…
Gerisi de Edirne’den geldi…
Şurası açık ki MHP lideri Bahçeli, bu dönemde herkesin önünde gidiyor, hatta sürece kalıcı güzergah çiziyor.
Hatta, bazıları sürecin nasıl ilerlemesi, hangi adın verilmesi gerektiğini tartıştığı sırada, MHP lideri olması gerekeni işaret ediyor.
Toplumun geniş kesimlerinde de kabul görüyor…
Bunun bir örneğini de dün sergiledi, herkes adının ne olması gerektiğini sorguladığı bir anda sosyal medya hesabından adını “Barış…” olarak koydu…
Süreç 2013’te ilk adımı atıldığında ve 2014’te yasalaştığında da aynı isimle anılmış, barış süreci olarak tanımlanmıştı.
Kavramlara yüklenen anlamın önemli olduğu öne sürülerek adı sonradan Çözüm Süreci olarak değiştirilmişti…
Nitekim, o dönemde de İmralı’da yatmakta olan Öcalan, yine milletvekilleri aracılığıyla terör örgütünün üst yapısına mesaj göndererek silahlarını bırakmalarını istedi.
O güne kadar dilinden silahlı mücadele düşmeyen örgütün tüm kadrolarından barış temennileri ve dilekleri gelmeye başladı.
Ancak süreç biraz mesafe aldıktan sonra demokratik açılım, kardeşlik ve barış üzerine kurulu kavramların yerini bu kez çözüm aldı.
BAHÇELİ’NİN SAĞLADIĞI KOLAYLIK
Onlara göre önce sorunlar çözülecek, ardından da barış yapılacaktı; tabi işlemedi…
Görünen o ki o süreçten her kesim ders çıkarmış…
Nitekim dün MHP lideri Bahçeli’nin de adını koyduğu gibi süreç önce barış sağlanacak, silahların bırakıldıktan sonra çözümün sağlanması gelecek...
Bu konuda toplumsal olduğu kadar siyasi mutabakat da sağlandığı dün açıkça görüldü…
Edirne’de hapis yatmakta olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan, hem de kendisini ziyaret eden DEM heyetinden önceliğin çözüm değil "barış" olacağı açıklaması geldi...
Demirtaş'ı ziyaretlerinden sonra DEM heyeti adına konuşan Sırrı Süreyya Önder, kavramsal açıdan en net açıklamayı yaptı:
"Kamuoyunda sıklıkla çözümle, barış kavramları birbirine karıştırılıyor. Bu doğru değil. Barış bir sarılmayla bile oluşturulacak bir şeydir. Çözüm, demokratik bir mücadele ve uzun soluklu bir iştir..."
Demirtaş da “Bizim açımızdan bu süreç, ‘Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik’ sürecidir” deyip sürece ve yönteme katkısını net gösterdi…
Ardından da Cumhurbaşkanı’nın Diyarbakır konuşmasındaki sürece ilişkin desteği geldi…
Şurası açık ki süreç kendi mecrasında oldukça sessiz ve sakin bir zeminde ilerliyor.
TOPLUM NE YAPMAYACAĞINI BİLİYOR
Birkaç cılız sesin dışında toplumsal bir tepki veya sert muhalefet geçmişte olduğu gibi........
© Habertürk
