Politik nitelikli aile gerilimi
Dünya prömiyerini geçtiğimiz Cannes Film Festivali’nde yapan “Kutsal İncirin Tohumu” (Dâne-ye anjîr-e ma'âbed), Aralık 2023 ile Mart 2024 arasında, yetkililerin bilgisi dışında İran’da gizlice çekildi. Filmi yazan ve yöneten Muhammed Resulof, çekimleri bitirdikten sonra yasa dışı yollardan sınırı yürüyerek geçti ve İran’ı terk etti. Ülkesinde kalsaydı hakkında kesinleşen 8 yıllık hapis cezası nedeniyle filmini muhtemelen hiçbir zaman tamamlayamayacaktı. Aslına bakarsanız, hapis cezası almasaydı dahi filmini İran’da gösterime girmesi veya tamamlaması mümkün olmayacaktı. Çünkü “Kutsal İncirin Tohumları”, Resulof’un İran’daki siyasi rejimle arasındaki gemileri tümüyle yaktığı filmdi.
Resulof’un Almanya’ya gelmesinin ardından filmin çekim kayıtları yine yasa dışı yollardan İran’dan yurt dışına çıkarıldı ve post-prodüksiyon işlemleri Avrupa’da gerçekleşti. İran rejimi, Almanya – Fransa ortak yapımı filmin Cannes’daki gösterimini engellemek için elinden geleni ardına koymadı ama hedefine ulaşamadı. Festivale Resulof’un dışında ekibin İran’dan kaçmayı başaran diğer isimleri de katıldı ve film, ilk gösteriminin ardından seyirciler tarafından dakikalarca alkışlandı.
“Kutsal İncirin Tohumu”, FIPRESCI ve Jüri Özel Ödülü kazandığı Cannes’ın ardından halen içinde bulunduğumuz ödül sezonunun öne çıkan yapımlarından biri haline geldi. ABD’de National Board of Review tarafından 2024’ün En İyi Uluslararası Filmi seçildi. Altın Küre’de Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde aday olurken, Almanya adına katıldığı Oscar Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Film dalında kısa listeye seçilme başarısını gösterdi.
Çoğu tahmincinin Oscar’da ilk 5 aday arasına girmesini beklediği “Kutsal İncirin Tohumu”, şarjörden çıkan kurşunlar ve tabancanın yakın plan görüntüsüyle açılıyor. Peşinden gelen sahnelerde İman’ın (Missagh Zareh), mesleğinde terfi ederek Tahran’daki Devrim Mahkemeleri’nde soruşturma yargıcı olduğunu; açılıştaki silahın kendisine devlet tarafından zimmetlendiğini öğreniyoruz. Filmin hikâye örgüsü, söz konusu silahın etrafında dönüyor. Silah, bir akşam yemeğinde aile içinde gerçekleşen siyasi tartışmanın ardından kayboluyor ve İman’ın silahı bulmak için gösterdiği çabalar, kızları Sana (Setareh Maleki), Rezvah (Mahsa Rostami) ve eşi Najmeh (Soheila Golestani) ile arasında giderek derinleşen çatışmalara yol açıyor.
Silahın devlet tarafından İman’ın kendisini ve ailesini koruması için verilmesi ama asli amacından tümüyle uzaklaşması, hatta giderek tam tersi bir işlev kazanması, hikâyenin metaforlarından biri. Silah, terfi sonrası İman’ın ailesiyle ilişkilerine büyük zarar veriyor ve bir noktadan sonra rejimin kendi vatandaşlarına yönelttiği açık tehdidi temsil ediyor.
Tam da burada “Kutsal İncirin Tohumu”nun İran’da 2022 yılının eylül ayında yaşanan toplumsal olaylar sırasında geçtiğini söylememiz gerek.........
© Habertürk
visit website