İsveç Kralı Demirbaş Şarl ve Perde Gerisi Osmanlı’ya ve Türk Mutfağına uzanan gerçekler
Ülkemizde beş yıl misafir olarak kalan Demirbaş Şarl, Osmanlı’daki günlerini kız kardeşine yazdığı mektupta şöyle açıklamaktadır:
“Poltova’da esir oluyordum, bu benim için bir ölümdü. Kurtuldum. Buğ Nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi. Önümde su, ardımda düşman, tepemde alevler püsküren güneş… Su beni boğmak, düşman beni parçalamak, güneş beni eritmek istiyordu. Yine kurtuldum. Fakat bugün esirim, Türklerin esiriyim. Demirin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar yaptılar. Beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok, zindanda da değilim. Hürüm, istediğimi yapabiliyorum lakin yine de esirim. Şefkatin, asaletin, nezaketin, alicenaplığın esiriyim. İşte Türkler beni bu elmas bağa sardılar. Bu kadar şefkatli, bu kadar alicenap, bu kadar asil ve bu kadar nazik bir milletin arasında hür bir esir olarak yaşamak bilseniz ne tatlı…”
İsveç Kralı’nın 5 yıllık Osmanlı’daki misafirliği sonrası........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein