Hadislerle Hayat 65
Ubâde İbni’s-Sâmit radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim, Allah’dan başka ilâh yoktur, yalnız Allah vardır, şeriki yoktur; Muhammed, Allah’ın kulu ve resûlüdür. İsâ da Allah’ın kulu ve elçisi, Meryem’e bıraktığı kelimesi ve Allah tarafından (hayat verilen) bir ruhtur. Cennet, haktır ve gerçektir, cehennem de haktır ve gerçektir” diye şehâdet ederse, Allah o kimseyi, ameli ne olursa olsun, cennete koyar”. (Buhârî, Enbiyâ 47; Müslim, Îmân 46)
Müslim’in bir başka rivâyetinde (Îmân 47); “Allah’tan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah’ın resûlüdür” diye şehâdet eden kimseye Allah cehennemi haram kılar” buyurulmaktadır.
Açıklamalar :
Allah’ın rahmetini ümit etme konusunda en büyük güvencelerden birini kendisinde bulduğumuz bu hadîs–i şerîf, imanı esas alan en kapsamlı hadislerdendir.
Peygamber Efendimiz, bu hadislerinde, Ehl-i kitaptan farklı olarak İslâm’ın inanç çerçevesini belirlemiştir. Zira hadiste Allah’dan başka, kendisine kulluk yapılmaya lâyık herhangi bir ilâh olmadığı, yalnızca Allah’ın var olduğu, eşi-ortağı bulunmadığı; Muhammed’in Allah’ın kulu ve resûlü olduğu ısrarla ifade edilmektedir.
Ayrıca Hz. Îsâ’yı (teslis akidesi gereği) Allah veya Allah’ın oğlu tanıyan hıristiyanlar ile, Hz. Îsâ’nın peygamberliğini inkar ederek annesi Meryem’e zinâ suçlamasında bulunan yahudilerden farklı olarak Îsâ’nın da Allah’ın kulu ve resûlü olduğu belirtilmiştir.
Nitekim, Nisâ sûresi’nin 171 ve 172. âyetlerinde, “Allah’ın (tekvini bir emirle) Meryem’(in rahmin)e bıraktığı bir kelimesi ve Allah’dan (sadır olan “ol” emriyle vücud bulmuş) bir ruh” olduğu ifade edilmektedir.
Hadiste yer alan Hz. Îsâ hakkındaki bu kayıt, cennete girebilmek için, İslâm’ın belirlediği çerçevede sağlam bir........