“Rüzgârın sesini duyuyor musun baba? Annem, rüzgarla ilgili ne söylerdi, hatırlıyor musun? Rüzgâr, güçlü kökleri olan bir ağacı yenemez.” /The Revenant ‘2015”
“Ünlü matematikçi Harezmî’ye “İnsanın değeri nedir?” diye sormuşlar. Şöyle cevap vermiş:
-İnsan güzel ahlaklı ise 1 eder,
-Yakışıklı ise buna bir sıfır ekleyin 10 eder,
-Varlıklı ise bir sıfır daha ekleyin 100 eder,
-Soylu ise bir sıfır daha ekleyin 1000 eder,
-Ancak; ahlak karşılığı olan 1 giderse insanın kıymeti gider, geriye değeri olmayan sıfırlar kalır.”
İnsanlar değerli olma arzusunu uzun süre önce bıraktı, artık önemli olmak istiyorlar; bilhassa gençler… Günlük hayatımızda önemli ve değerli insan tabirlerini çoğu kez birbiri yerine kullanıyoruz ama arada dağlar kadar fark var… “O insan benim için çok değerli, o benim için çok önemli” derken kastedilen şey çoğu kez aynı kapıya çıkıyor ama gerçekte öyle mi diye şöyle bir bakalım istedim… Malumlarınız, bendeniz sürekli hayata dair kavramlarla cebelleşen birisi olarak; kavramların içinin boşaltılması, başka manalar yüklenmesi veya yerlerinin hoyratça değiştirilmesinin aynı dili konuşuyormuş gibi yapmamıza rağmen anlaşamıyor oluşumuzun ve dolayısıyla toplumsal çatışmaların ana ekseni olarak görmeye meyilli olmuşumdur.
“Önemli” kelimesi için Kubbe Altı Lügatine baktığımda, “önemi olan, ehemmiyetli, mühim” anlamlarının verildiğini gördüm. Önem; işe yarayan, bir görevi olan ve ancak o an, o dönem ile sınırlı olan bir niteliktir. Mesela yaptığımız işle ilgili çekiç kullanıyoruzdur; mesai saatleri içinde çekiç bizim için çok önemli iken, mesaiden sonra eve geçtiğimizde bizim için herhangi bir alettir o… Buna benzer şekilde bir insanın yaşamımızdaki yeri ve meseleleri çözüm kabiliyeti ile ilgili bir niteliktir “önemli.” Arabamız herhangi bir arızadan dolayı yolda kaldığında araba tamircisi bizim için çok önemli bir kişidir; ama her şey normale döndüğünde sıradan bir insandır o.
Değerli yani kıymetliye, aynı lügatte “kıymetli olma, bir değer taşıma durumu, yüksek niteliklere sâhip, çok önemli........