menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DEVRİM İLE DEVRİMCİLERİN İKTİDAR SINAVI1

7 1
29.11.2025



Özellikle marjinal sol çevreler, yıllarca hem İslam'ın ana mesajına, Peygamber sav’ in çağrı metoduna, yine Müslümanların asırlarca bilhassa haçlı zihniyetine karşı verdiği varoluş mücadelelerine karşı hep kör, sağır, dilsiz kesilmiş hem de yine farklı medeniyetlerin asırlarca huzur ve barış içerisinde yaşam sürdüğü bu toprakların sömürgeci emperyalistlerin işgali ve hegemonyası sonrası büründüğü kan-gözyaşı iklimine her daim kayıtsız kalmışlardır. En azından bu konuda İslam'ın ve Müslümanların hakkını mertçe, dürüstçe teslim etmemişlerdir.

Oysa, tüm bunları bir tarafa bırakarak İslam Tarihi boyunca yer yer cereyan etmiş Harici faaliyetleri ve Kerbela tarzı acı ve ibretlik olayları yine muhafazakar iktidarların maslahat gereği uyguladıkları bazı "zikzaklı" politikaları her zaman "İslam'ın bizatihi kendisi" olarak yorumlamış ve kendilerine hep bir kara propaganda malzemesi yaparak kullanmışlardır. Sadece bu mu? Bizzat Kuran-ı Kerim'i bile kendi mecralarından çarpıtarak acımasızca ve insafsızca yorumlayarak hadsiz saldırılarda bulunmuşlardır. Öyle ki, bu konuda eski ateist-sosyalist romancı Sayın Bülent Akyürek, "bir ateist, Kuran'ı hiç okumaz olur mu? Okur ama kırmızı kalemle altını çize çize TERSTEN OKUR." diyerek, konuyu somutlaştırmıştır.

Güç-iktidar araçsallıktan çıkıp amaç haline dönüştüğü anda, gerek insan gerekse de herhangi bir topluluk veya örgüt için gerçekten de karşısında durulması zor, tesirli bir zehre dönüşür. Bünyeye sirayet ettiği andan itibaren, iç çürüme başlamıştır demektir. Bünyedeki bu tesir, bedende de doğrudan savrulmalara sebebiyet verir.

Kendisinin dışındaki fikirlere her fırsatta en agresifşekilde hücum eden sosyalist, komünist düşünce, peki devrimi gerçekleştirip iktidarı ele geçirdikleri vakit,yönetimde nasıl bir sınav vermişlerdi?

2021 yılında Sean McMeekin'in orijinal belgeler ışığında yayınladığı Stalin'in Savaşı-İkinci Dünya Savaşı'nın Yeni Tarihi adlı eseri şu paragrafla son buluyordu:

"Zaferin nihai bedelini ise milyonlarca Sovyet muhalifi, iade edilen savaş esiri, Kuzey Kutbu'nda bulunan Vorkutaaltın ve platin madenlerindeki Gulag kamplarından, Stavropol ve Sibirya'da bulunan açık hava uranyum madenlerindekilere varıncaya sürüklenen savaş esirleri ile Stalin'in Avrupa ve Asya'daki Maocu Çin gibi uydu rejimlerinin on milyonları bulan mecburi tebaaları ödedi. Yayılmaya devam eden köle........

© Habername