Trafik Kaosu Gizli Operasyonların Sonucu mu? |
Türkiye'nin metropollerinde her gün yaşanan trafik çilesi, basit sıkışıklıktan öte, adeta ince ince işlenmiş operasyonun parçası gibi duruyor. Kent yaşamını felç eden, ekonomiyi yavaşlatan ve insanları canından bezdiren durum, sadece beceriksizliğin değil, belki de daha derin, daha karanlık operasyonel planın ürünü olabilir mi?
Kentlerin Kalbine Saplanan Hançer: Ulaşım Çilesi ve Gizlenen Gerçekler
Türkiye'nin devasa metropollerinde her gün milyonlarca insanı esir alan ulaşım sorunu, basit trafik sıkışıklığından çok daha fazlasıdır. Kent yaşamının kalitesini dinamitleyen, ekonomik çarkları yavaşlatan ve şehirlerin geleceğini ipotek altına alan kronik krizdir. Ankaralıların ve İstanbulluların yollarda lastikli araçlarla perişan biçimde seyahat etmeleri, meselenin sadece "çile" olmadığını, aksine derinlerde yatan ihmaller zincirinin acımasız sonucu olduğunu gösteriyor. Modern kentlerin temel altyapı beklentilerinin fersah fersah gerisinde kalan vaziyet, milyonlarca insanın yaşam kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda şehirlerin geleceği adına karanlık senaryoları beraberinde getiriyor.
Metro Altyapısı: Küresel Utancın Aynası ve Yönetimsel İflasın Belgesi
Türkiye metropollerindeki metro altyapısı, dünya genelindeki gelişmiş şehirlerle kıyaslandığında, adeta utanç abidesi gibi yükseliyor. Tablo, sadece niceliksel eksikliği değil, aynı zamanda şehir planlaması, yönetim anlayışı ve kaynak tahsisindeki derin iflası gözler önüne seriyor.
Küresel metropollerde bin kişiye düşen ortalama 119 metre metro hattına karşılık, Ankara'da 11, İstanbul'da ise sadece 9 metre metro hattı bulunması, akıllara "Nasıl yönetim anlayışıdır?" sorusunu getiriyor.........