25 Mart 2009 dan bu yana buz tutan vicdanlara…

Muhsin Yazıcıoğlu'nun trajik ölümü, Türkiye'nin siyasi ve sosyal dokusunda derin bir yara açmıştır.

Bu olay, sadece bir politikacının şüpheli ölümünün ötesinde, Türkiye'deki adalet mekanizmalarının işleyişi ve siyasi mücadelelerin ne kadar karmaşık ve tehlikeli boyutlara ulaşabileceğinin bir göstergesidir.
Yazıcıoğlu'nun ölümü ile ilgili olayların safsatalarla boğulması ve fail veya faillerden uzaklaştırılması, adalet arayışının önündeki en büyük engellerden birini temsil etmektedir.

Söz konusu engeller, olayı aydınlatma çabalarının değil, aksine olayın üzerinin örtülmesine yönelik çabaların olduğunu göstermektedir. Bu durum, adaletin tecellisini engelleyen, daha da önemlisi toplumun adalet sistemine olan güvenini zedeleyen bir tabloyu ortaya koymaktadır.
Başkanın siyasi birlikteliği olanların, menfaat karşılığında(!) suçun üstünün örtülmesine göz yumması, sistemin ne kadar kolay manipüle edilebilir........

© Habererk