Vallahi Türkiye’de her geçen gün bir kıyım var! Kadınlara, çocuklara, hayvanlara yapılan zulüm had safhada. Adalet sistemi öyle bir çürümüş ki, suçluların yanına kar kalıyor. Ya az ceza alıyorlar ya da adli kontrolle salınıveriyorlar. Her gün televizyonlarda, sosyal medyada kadın cinayetleri ve çocuk istismarları haberleriyle karşılaşıyoruz. Yüreğim sızlıyor, içim yanıyor!
Kadınlarımız, sanki bu dünyada birer nesne gibi muamele görüyor. Eşlerinden, sevgililerinden ya da tanımadıkları adamlardan şiddet görüyorlar. Her gün bir kadın cinayeti, bir kadının hayatına son vermek için bahanelerle karşılaşmıyor muyuz? Sırf cinsiyeti yüzünden hayatta kalma mücadelesi veren kadınların sesi çıkmıyor. Çığlıkları, toplumun derin uykusunda kaybolup gidiyor.
Baksana, her gün sosyal medyada bir kadının katledilişine şahit oluyoruz. “Yine bir kadın öldürüldü” diye geçiştiriyoruz. Ama bu canım, bu kan, bu hayat, boşuna akmamalı! Kadınların başına gelenler, insanın içini acıtıyor. Toplum olarak bu duruma kayıtsız kalmak, onların sesini boğmak demektir. Yok mu bu kadına sahip çıkacak birileri? Yok mu bir adalet mekanizması bu kadınların arkasında duracak?
Şimdi çocuklara gelelim. Onlar daha da acı bir durumdalar! Daha küçücük yaşta, istismar ve kötü muameleye maruz kalıyorlar. Her gün yeni bir çocuk cinayeti ya da istismar haberi duymaktan yüreğimiz yanıyor. Çocukların umutları, hayalleri, tüm geleceği çalınıyor. Yaşı küçük,........