Şöhretin Değil, Hakkın Yanında Duranlar

Bir toplumda kimin “aydın”, kimin “kanaat önderi”, kimin “saygın gazeteci” sayılacağı tesadüf değildir.
Şöhret çoğu zaman milletin duasıyla değil, güç odaklarının onayıyla dağıtılır.

Milletinin, halkının, emekçinin, yoksulun yanında durmayıp yönünü iktidara, sermayeye ve çıkar çevrelerine çeviren siyasetçi, gazeteci ve sözde aydınlar; toplumların yüz karasıdır.
Çünkü bunların bilgisi de, unvanı da, kalemi de artık hakikatin değil korkunun hizmetindedir.

Şöhret Kimlere Verilir?

Bugün ekranlara bakalım:
Hep aynı yüzler…
Hep “ölçülü” cümleler…
Hep kimseyi rahatsız etmeyen eleştiriler…

Oysa tarih bize şunu öğretir:
Doğru kalemler merkezde tutulmaz, kenara itilir.

İdeolojiler Üstü Bir Hakikat

Gerçekten halkın yanında duran aydınların kaderi ideolojiye göre değişmez.
Sağcı da olsa, solcu da olsa, ülkücü de olsa, sosyalist de olsa sonuç aynıdır:
• Yalnızlaştırılır
• Susturulmak istenir
• Tehdit edilir
• Fakirlikle ve itibarsızlaştırmayla terbiye edilmeye çalışılır


Sol ve Kemalist Gelenekten Bedel Ödeyenler

Uğur Mumcu,
Devlet içindeki karanlık ilişkileri yazdı.
Terör–siyaset–para........

© Habererk