Devlet Bahçeli'nin siyasi söyleminde ağır hakaret, suçlama ve iddiaların kapsamlı kronolojik analizi (2013-2025): İdeolojik kararlılıktan pragmatik (?!) Kabule
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2013-2025 dönemini kapsayan siyasi söylemi, Türkiye’nin en çalkantılı on yıllık sürecine ayna tutan, keskin dönüşümlere ve sabit ideolojik hedeflere sahip karmaşık bir yapıyı temsil etmektedir. Bu analiz, Bahçeli’nin, siyasi arenadaki rakiplerine—başta Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), ana muhalefet partileri ve terörle ilişkilendirilen figürlere—yönelttiği en ağır hakaret, hukuki tehdit ve siyasi suçlamaların detaylı ve kronolojik bir dökümünü sunmaktadır. Analiz, kaynak temelli bu söylemi, iki ana döneme ayırarak incelemektedir: Mutlak Muhalefet Dönemi (2013-2016), AKP’ye yönelik en sert “ihanet” ve “Yüce Divan” tehditlerinin yöneltildiği yıllar ve Cumhur İttifakı Dönemi (2016-2025), ana muhalefet ve HDP’nin merkeze alınarak “terör işbirlikçiliği” ve “ihanet” ile suçlandığı yıllar.
Bu çalışma, Bahçeli’nin 2025 yılının Kasım ayında Selahattin Demirtaş’ın hukuki süreci hakkındaki radikal söylem değişikliğini de kapsayarak, ideolojik kararlılıktan pragmatik kabule uzanan keskin dönüşün tarihsel bağlamını ortaya koymayı hedeflemektedir. Sunulan her bir suçlama ve hakaret, ilgili tarih ve yayın organı referanslarıyla birlikte sunulmuş olup, Bahçeli’nin siyasi retoriğinin mesnetsiz iddialar değil, kesin kaynaklara dayalı dönemsel stratejiler olduğunu göstermektedir. Bu kapsamlı döküm, okuyucuya Türk siyasi tarihinin kritik bir figürünün söylemsel evrimini şeffaf bir şekilde sunmaktadır.
BÖLÜM I:
MUTLAK MUHALEFET DÖNEMİ-AKP'YE YÖNELİK "İHANET," "YÜCE DİVAN" VE "PKK YATAKÇILIĞI" SUÇLAMALARI (2013–2016)
Bu dönem, MHP'nin AKP iktidarına karşı "Çözüm Süreci" ve terör eylemleri üzerinden en sert, uzlaşmaz ve hukuki yaptırım tehditleri içeren dili kullandığı yıllardır. Bahçeli, AKP'yi açıkça ihanetle ve hırsızlıkla suçlamış, yöneticilerini Yüce Divan tehdidiyle hedef almıştır.
A. Hukuki Tehditler, PKK İştiraki ve Yolsuzluk Suçlamaları (2013-2014)
Bahçeli, "Çözüm Süreci"ne karşı duruşunu ulusal güvenlik ve hukuki sonuçlar üzerinden kurarak, AKP'nin sonunun yaklaştığını iddia etmiştir.
Yüce Divan Tehdidi (19 Mart 2013): "AKP iktidardan düşecek, iktidarı kaybedecek ve doğruca Yüce Divan'a gidecektir" iddiasında bulunmuştur.
Erdoğan'a Milliyetçilik Suçlaması: Dönemin Başbakanı Erdoğan'ı eleştirerek, "MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milliyetçiliği ve milleti bilmediğinden Çanakkale'yi de anlayamayacağını savundu" [Anadolu Ajansı ve Bianet Kaynakları, 19 Mart 2013].
Hırsızlık Suçlaması (Ekim 2014): AKP'yi doğrudan ahlaki çöküşle ilişkilendirerek, "AKP, değersizliğin manifestosu, hırsızın, uğursuzun, rüşvetçinin, haramzadenin ve hortumcunun adak ağacıdır" hakaretini yöneltmiştir [MHP Kitapçık, Ekim 2014].
PKK İştiraki İddiası (21 Ekim 2014): PKK ile kurulan teması eleştirerek: "AKP-PKK Habur'da kol kola girmiş... Vatan Habur'da darbe almıştır. Bayrak Habur'da mahzunlaşmıştır. Hukuk Habur'da kirletilmiş, PKK'nın dümen suyuna bırakılmıştır" [MHP Resmî Sitesi, 21 Ekim 2014].
Öcalan'ı Güçlendirme: Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki koşullarını eleştirerek: "Cani başı, AKP yardımıyla; İmralı'yı örgütünün karargâhı haline dönüştürmüştür. Hukuk yoksa devlet olmayacaktır" [MHP Resmî Sitesi, 21 Ekim 2014].
Yolsuzlukları Savuşturma (23 Aralık 2014): "17-25 Aralık haram ve hıyanetle söz kesen iktidarın maskesini indirmiş... Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu darbe sözleriyle savuşturmaya... çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP zihniyeti aziz milletimizi hakir görmüş, küçümsemiş, yalanlarla oyalamıştır" [MHP Resmî Sitesi, 23 Aralık 2014].
B. 6-8 Ekim Olayları Üzerinden "Hıyanet," "Meşrulaştırma" ve "Koridor Açma" Suçlamaları (14 Ekim 2014)
Bahçeli, 6-8 Ekim olayları sonrasında, AKP'nin Kobani'deki PYD/PKK unsurlarına destek verdiği ve onları meşrulaştırdığı yönündeki en ağır suçlamalarını dile getirmiştir.
HDP'ye Yönelik Hakaret ve Suçlama: Kobani olayları üzerinden HDP'yi "Terörizmin siyasetteki piyonları," "vicdansızlar" ve "PKK şubesi HDP" olarak nitelendirmiştir.
Mecliste Bulunma Suçlaması: HDP'nin mecliste bulunmasını "demokrasiye ihanet" ve "başlı başına zul" olarak görmüştür: "Kandil’deki terör şeflerinden emir alanlarla aynı çatıyı paylaşmak, aynı koridorlardan geçmek bizim için başlı başına züldür."
AKP'ye Yönelik Yataklık ve Koridor İhaneti İddiası: "PKK-HDP’yle birlikte, ülke içine yuvalanmış... örgüt ve güçler AKP’nin açtığı yoldan yürüyerek, sağladığı imkânlara bel bağlayarak şehirlerimizi ateşe vermişlerdir." Ayrıca "Kobani için koridor açılması, silah yardımı yapılması, buna sıcak bakılması vatana ihanet olacaktır."
PYD'yi Meşrulaştırma Suçlaması: Başbakan Davutoğlu'nun Salih Müslim'i meşru görmesini eleştirmiştir: "PYD’yi meşru görmek şehide, şühedaya küfretmektir." ve "Türkiye’ye silah çekmiş, Türk milletine düşmanlık yapmış... bir örgütü meşru görmek AKP’nin bölücü fıtratına göre normaldir."
Geniş Çaplı İhanet İttifakı İddiası: "AKP-CHP-PKK-HDP-PYD ve küresel örgütler Türkiye’nin aleyhine, Türklüğün zararına... halka halka dizilip birbirilerini doyururken, yalnızca Milliyetçi Hareket Partisi hakkın, adaletin, doğrunun... hizasında durmuştur."
Hükümete Yetersizlik ve Çarpıtma: Dönemin İçişleri Bakanı'nı hedef alarak: "Misliyle cevap vermekten bahseden bu bakan, misliyle süreç zincirine vurulmuş, geri plana çekilmiştir." [MHP Konuşma Metni, 14 Ekim 2014].
C. En Kapsamlı İhanet ve Kan Sorumluluğu İddiaları (2015)
15 Eylül 2015 tarihinde yaptığı kapsamlı basın toplantısı, bu dönemin en ağır ithamlarını içermektedir.
Kan Sorumluluğu İddiası: Terör saldırılarının sorumluluğunu doğrudan AKP'ye yüklemiştir: "20 Temmuz’dan bu tarafa 127 şehidimizin kanı AKP’nin alnına yapışmıştır."
Tarihi Hıyanet: "Tarihte eşi görülmemiş bir hıyanet Erdoğan ve bir avuç yandaşı tarafından hayata geçirilmiştir."
PKK ile Fark Kalmama: "Yoksa AKP ile PKK arasında bir fark kalmamıştır. AKP-PKK tasfiye edilmeden, Türkiye’nin tamir ve tahkimi imkânsızdır."
Omurgasızlık Hakareti (Erdoğan'a): "Dünüyle çelişen, şahsı ve fikriyatıyla sürekli ters düşen bir omurgasızlığın izahı nasıl yapılacaktır?"
Hesap Sorma Tehdidi: "Dökülen şehit kanlarının hesabı Milliyetçi Hareket Partisi tarafından mutlaka sorulacaktır." Ayrıca, terör faaliyetlerini seyreden AKP kadrolarının "adalet önünde yakasında tutulacaktır."
İhanet ve Teslimiyet: "Bu çözüm süreci, AKP'nin ihanet ve teslimiyet projesidir. Kandil'e yol verilmiş, PKK'ya kucak açılmıştır" [MHP Basın Toplantısı Metni, 15 Eylül 2015 - 15 Şubat 2015 konuşmaları].
BÖLÜM II:
CUMHUR İTTİFAKI DÖNEMİ-MUHALEFETE YÖNELİK "TERÖR İŞBİRLİKÇİLİĞİ" VE "UCUBE" HAKARETLERİ (2016–2025)
Cumhur İttifakı'nın kurulmasıyla Bahçeli'nin söylemi, ana muhalefet partileri ile terörle ilişkilendirilen figürlere kaymıştır. Bu dönemde muhalefet, PKK/HDP/DEM ile iş birliği yapmakla suçlanmıştır.
2019 İstanbul Seçimleri ve Öcalan Mektubu Üzerinden Zillet İttifakına Yönelik Ağır Suçlamalar (Haziran 2019)
Devlet Bahçeli’nin Grup Toplantısında Yapmış Olduğu Konuşması – 26.06.2019
Bizim söylediğimiz şudur: HDP, Kandil’in aparatı ve siyasi aracısıdır. Ha HDP, ha Kandil, bunların aralarında fark yoktur. HDP’nin Zillet İttifakı’nın içinde olması, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayına destek mesajları terörist başı tarafından kabul görmemiştir. Edirne’de yatan terörist Demirtaş, İmralı’da cezasını çeken terörist başı ve Kandil’deki ihanet yuvası arasında yeşeren ve yayılan çelişki ve çatlaklar bir bakıma PKK’nın çözülme sürecinde........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein