Zindandan çıkamayanlar |
İnsanların çoğu zindanda yaşıyor. Bu bir fiziki zindan değil, aklın, düşüncenin prangaya vurulmasından bahsediyorum.
Bu bazen bir ideoloji, bazen bir parti, bazen bir lider, bazen bir topluluk veya cemaat mensubiyeti olarak karşımıza çıkıyor. İdeolojik veya grup mensubiyeti aslında zihinsel bir mensubiyeti ifade ediyor. Ortak yön, hepsinin üyelerine sınır çizmesi, tartışılmaz, konuşulmaz -yasak alanlar-koymasıdır. Çünkü yegane gerçeklik o yapıların gösterdiği gerçekliktir.
İnsan aklının mahpus edilmesi bazen de çok yönlü propaganda taarruzu ile sağlanır.
Medya üzerinden yapılan çok yönlü yayın gerçekle hedef kitle arasına duvarlar örer, kişi hangi tarafa bakarsa baksın aynı manzara gösterilir, bir süre sonra sanal olan, hakikat olanın yerini alır ve zamanla bu bir imana dönüşür. Artık hakikat benim ideolojimin, benim cemaatimin, partimin söyledikleridir. Dışarıda bir hakikatin bulunması imkan ve ihtimali yoktur. Bu duruma gelmiş kişi çizilen sınırların dışına çıkamaz, dar bir alanda aklını dolaştırır durur. Mensubiyeti zindanı olmuştur.
İşte onca olumsuzluğa, krize, hayat pahalılığına,adaletsizliğe rağmen herkesin kendi klanında kalmasının nedenlerinden biri........