Suriye'de hangi devlet neyi hedefliyor?

Suriye’de tarafların tamamı normalleşmeyi istiyor ama herkesin normalleşmeden anladığı farklı. Süper güçlerin, büyük devletlerin, komşu ülkelerin ve terör örgütlerinin faal olduğu Suriye’de irili ufaklı yüzden fazla aktör var. Hepsi silahlı, savaşmaya hazır hatta bir kısmı savaştan beslenen aktörler.

Türkiye’de Suriye denince akla üç yakıcı problem geliyor: Devletleşme sürecindeki ‘’YPG-PYD yani PKK’’, ‘’sığınmacılar’’ ve kamuoyunun pek farkında olmadığı ‘’muhtemel sığınmacılar’’. Bu problemler Şam’la anlaşmadan çözülemez. ‘’Şam’la anlaşılırsa çözülebilir mi?’’ sorusunun cevabı meçhul. Türkiye’nin hedefi, Şam’la anlaşarak YPG’yi bitirmek, Türkiye’den olabildiğince çok sığınmacının vatanına dönmesini sağlamak. Bunları gerçekleştirirken yeni bir sığınmacı dalgası yaşamamak. YPG dışındaki konular Şam açısından sorun teşkil etmiyor, onların sığınmacılar diye bir gündemi yok. Bu sorunu Türkiye’nin iç sorunu olarak görüyorlar.

Kamuoyu farkında değil ama devletimizin en büyük çekincesi yeni bir sığınmacı akını olması. Suriye’de, Türkiye’nin kontrolündeki bölgede 2,5, hemen sınırdaki İdlib’te 4 milyon insan yaşıyor. Bu insanların neredeyse tamamı muhalif. Çoğu silahlı olan erkekler ya halen savaşçılar ya da iç savaş yıllarında savaşmışlar. Özellikle İdlib’te cihatçılar çok kalabalık. Mevcut durumda yeni bir sığınmacı akını olmaz. Ama normalleşme süreci başlatılırsa, taşlar yerinden oynayacak ve dengeler değişecek. Mesela rejim güçleri İdlib’e ele geçirmek için saldırsa, milyonlarca insan Türk sınırına yığılır.

Kremlin, Suriye’deki askeri üslerini korumak istiyor. Ukrayna savaşı nedeniyle güç kaybettiğinden ve asker sayısını minimum düzeye çektiğinden, Suriye’de eskisi kadar güçlü olmayan Rusya artık Şam’a maddi kaynakta aktaramıyor. Kremlin, Ankara-Şam görüşmelerinin Rusya’nın garantörlüğünde başlamasını empoze ediyor. Zira bu sayede hem Suriye’deki ağırlığını koruyacak hem Batıya yönelen Türkiye üzerinde etkili olabileceği bir enstrüman daha oluşturacak hem de uluslararası kamuoyunda prestiji artacak.

Tahran statükonun devamını istiyor ama bunun mümkün olmadığını görüyor. Zira Şam, ekonominin düzelmesini sağlamak için İran’ın hasımları olan zengin Arap ülkelerine yönelmiş durumda. İran, Suriye’deki varlığını korumak için gayret göstermeye devam edecek ama ne yaparsa yapsın........

© Habererk