Alparslan Türkeş yurtdışındayken, memlekete döndüğünde siyasete atılmaya karar vermişti. Yeni Delhi’deyken ‘’Ülkücülüğün Ana İlkeleri’’ olarak tanımladığı Dokuz Işık doktrininin taslağını hazırladı. Yurda döndüğünde Atsız, Mümtaz Turhan, Erol Güngör, Dündar Taşer gibi şahsiyetlerle görüşerek Dokuz Işığa son halini verdi.
Atsız Mecmua, Orhun Dergisi, Ötüken Dergisi aracılığıyla fikirlerini daha çok gençlerle paylaşan Hüseyin Nihal Atsız, milleti gelişimini tamamlamış, olgunlaşmış teşkilatlı bir topluluk, milliyetçiliğiyse fedakârlık gerektiren asil bir inanç olarak tanımlar. Atsız Bey, Türkçülüğü Türk milliyetçiliğiyle aynı görmüş ve ülkü olarak nitelendirmiştir. Ülküsüz bir toplum, silik kalmaya, ezilmeye hatta yok olmaya mahkûmdur. Türk milliyetçiliğine inanan kimse, yükselmek için değil yükseltmek için hareket eder. Millî çıkarları kendi çıkarlarından üstün tutar.
Ülkücüler ahlaklı, geçmişine saygılı ve milli mukaddesatına bağlı kişilerdir. Türk milliyetçilerinin dayanışmaya önem vermesi gerektiğini söyleyen Atsız, aksi takdirde çekişmenin meydana geleceğinin altını çizer. Türk milletinin fedakârları olarak tanımladığı Türk milliyetçilerinin tavizsiz bir görev ahlakıyla, hangi görevde olursa olsun çok çalışması gerektiğini savunur. İkiyüzlülüğü, dalkavukluğu, kabalığı, nezaketsizliği, kompleksi Türk milliyetçilerinin taşımaması gerektiğini öğütler. Küresel bir devlet olmak için kudretli bir dile sahip olmak gerektiğini belirten Atsız Bey, milletin kendisini duyması ve bilmesi olarak nitelendirdiği millî şuuru, yurdu aydınlatan bir ışık olarak tanımlar. Türklerin birleşmesini hedefleyen Turancılık fikrine sahip çıkar.
Türk milliyetçiliği çizgisine katkı sunan bir diğer isim olan Mümtaz Turhan bilimsel bilginin doğru alınmasının ya da üretilmesinin öneminin altını çizmiştir. Turhan, Türkiye’nin ana davasının millet olabilme ve millî kültüre kavuşma olduğunu belirtmiş ve milliyetçiliğin bu ana davaya ulaşmada bir araç olduğunu ileri sürmüştür. Türk milletinin milliyetçilik bilinci, bilim ve ahlak temelinde çalışması gerektiğini ifade etmiş ve bilimsel milliyetçiliği savunmuştur. Turhan, dil, din, örf ve âdetler, alışkanlıklar, gelenekler, ortak hatıralar ve tarihin kültürün bileşenleri olduğunu, milliliğin temel taşları olduğunu........