Yeşil kuşak stratejisinden bölgesel parçalanmaya: Türkiye, Irak ve Suriye ekseninde ABD merkezli müdahaleler
Soğuk Savaş döneminde ABD tarafından geliştirilen Yeşil Kuşak Stratejisi, Sovyetler Birliği’nin güneyden çevrelenmesini amaçlayan klasik bir jeopolitik doktrin olmanın ötesinde, hedef ülkelerin siyasal, toplumsal ve ideolojik yapılarının dönüştürülmesini hedefleyen uzun vadeli bir projeydi.
Bu strateji, Türkiye’yi yalnızca bir müttefik değil, bölgesel dönüştürücü bir araç olarak konumlandırdı.
Türkiye’de Yeşil Kuşak’ın Siyasal Yansımaları
Türkiye’de 1980 askeri darbesi sonrası oluşan siyasal atmosfer, Yeşil Kuşak’ın uygulanması açısından uygun bir zemin oluşturdu. Devletçi–ulusalcı kalkınma anlayışı tasfiye edilirken, din temelli muhafazakâr siyaset kontrollü biçimde sistem içine çekildi¹. Bu dönemde yükselen ANAP, serbest piyasa, dışa bağımlı ekonomi ve ABD merkezli dış politika ekseninde Türkiye’yi yeniden konumlandırdı.
ANAP iktidarıyla birlikte Türkiye, Ortadoğu’da ABD’nin bölgesel politikalarına uyumlu bir aktör haline geldi. Bu uyum, özellikle 1991 Körfez Savaşı sırasında açık biçimde görüldü. Türkiye’nin fiilen savaşa dahil olmasa da hava sahasını ve lojistik altyapısını açması, Irak’ın kuzeyinde merkezi otoritenin çökmesine yol açtı³. Bu boşluk, Barzani ve Talabani liderliğindeki Kürt grupların fiilî özerklik kazanmasının önünü açtı.
Irak’ın Kuzeyinde Kürt Devletçiğinin İnşası
1991 sonrası süreçte “uçuşa yasak bölge” uygulaması, Irak’ın kuzeyini Bağdat’tan kopardı. ABD ve........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein