İmralı sevdası, ABD gölgesi ve talimatlı siyasetin ülkeyi götürdüğü tehlikeli yol

Bu ülkede yıllardır aynı oyun sahneleniyor: Sahne değişmiyor, aktörler değişmiyor, figüranlar değişmiyor. Değişen tek şey, millete zorla yutturulmak istenen hikâyelerin kılıfı. Bugün yeniden ısıtılıp önümüze sürülen “İmralı sevdası”, bu tiyatronun en karanlık perdesi. Ve ne acıdır ki bu oyunun en kritik rolünü oynayanların başında da milliyetçiliği vitrine koyup içini boşaltan MHP ve Bahçeli geliyor.

Meydanlarda “vatan, millet, bayrak” diye nutuk atanların bugün İmralı kapısının mandalını gevşetmeye hazır olması tesadüf değildir. Bu ülkede ilkeler çoktan bir kenara bırakıldı; hesap koltuk üzerine kurulu. Terörle mücadelede yıllarca “kırmızı çizgi” diye bağıranların bugün aynı örgütün liderine alan açacak politikalara yeşil ışık yakması, Türkiye’deki siyaset çürümesinin en açık göstergesidir.

Ancak mesele yalnızca iç politika değil.

Sahnede görünmeyen, fakat bütün senaryoyu yazan bir güç var: ABD.

Bugün Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyinde adım adım kurulmak istenen maşa bir “Kürt devleti” projesi, Washington’ın masa başında çizdiği büyük planın parçasıdır. ABD’nin........

© Habererk