PostCHP Mümkün mü?
1923 yılında, Cumhuriyet'in henüz ilân edilmediği bir dönemde Atatürk, Anadolu'nun çeşitli illerini kapsayan bir yurt gezisine çıkar. Mart 1923’te Konya’ya da uğramıştır. Görüştüğü isimler arasında basın yoluyla Millî Mücadele’yi desteklemek için Anadolu’ya geçmiş idealist bir aydın olan Süreyya Sami Berkem de vardır. Gazi, görüşmede Berkem’den yeni bir gazete çıkarmasını ister. Gazetenin 3000 Lira tutarındaki çıkış masrafları bizzat Gazi tarafından karşılanmıştır. Nihayetinde Server Rıfat İskit’in de yardımıyla Anadolu’da o zamana kadar eşine rastlanmayan bir gazete çıkarılır. Gazeteye, Halk adı, Berkem’in teklifiyle Atatürk tarafından verilmiştir. Görevi, II. TBMM seçimlerinin selâmetini tesis etmektir. Halk, bir parti gazetesi olarak, Halk Fırkası’nın yayın organı mahiyetinde yayına başlar.
Seçim yaklaştıkça adayların kim olacağı ile ilgili dedikodular, Gazi ile yapılan görüşmenin aksi yönünde gelişmeye başlamıştır. Zira Atatürk’le görüşmesinde Berkem, mevcut milletvekilleri hakkındaki menfi görüşlerini açık yüreklilikle ifade etmiş, bunları onaylayan Atatürk, gazetenin seçimlerde bu yönde hareket etmesi emrini vermiştir. İlerleyen günlerde adayların muhafazakâr kesimden seçileceği yönündeki emarelerin artması, Berkem’i iyice rahatsız etmeye başlamıştır. Vakit kaybetmeden Atatürk’e bir telgraf çeker. Atatürk, Valiliğe gönderdiği cevapta Berkem’le istişare edilmesini istese de aday listesi, çıkan dedikodular istikametinde kesinleşir. Bu durum Berkem’in gazetecilik yaşamı için sonun başlangıcıdır. Önce siyasi yazılar yerine Japonya’da nasıl pirinç ekildiğinden, Brezilya’da Kahve üretiminden bahsederek direnmeyi denemiştir. Aday listesi kesinleşince Vali, Berkem’i çağırır ve adayları methüsena eden bir makale yazmasını ister. Daha önce aleyhlerinde kamuoyu oluşturmaya çalıştığı isimleri bu kez metheden bir yazı yazacaktır. Berkem buna yanaşmaz. Kendisine gazetenin bir parti gazetesi olduğu, adayların da partinin adayları olduğu gerçeği hatırlatılınca ara bir formül bulur. Makaleyi yazı işleri müdürünün yazmasını ister. Yazı işleri müdürünün yazı tecrübesinin olmadığını görünce ben söyleyeyim sen yaz, sonra da imzanı koy, olsun bitsin, der. Seçimlerin ardından soluğu Ankara’da alan Berkem, Atatürk’ün ısrarını, hatta matbuat umum müdürlüğü bütçesinden ilave destek teklifini geri çevirerek, gazeteyi 42. sayısında kapatır ve yine Atatürk’ün onayıyla Dışişlerine girer. Gazi’nin yanıltıldığını düşünmektedir.
Bu örnek pek bilinmez ama CHP eksenli medya-siyaset ilişkisinin laboratuvar denemelerinden birini........
© Haber7
visit website