Dijital tehditler dijital yerli-göçmen ayrımı dinlemiyor
Dijital yerliler, 1980’den sonra doğan, sanal dünyayı hayatlarının merkezine alan, teknolojiyi öğrenme becerilerinin, ihtiyaçtan değil hayatın gerekliliğinden kaynaklı olduğunu düşünen, sanal ortamlarda kendilerine özgü dil kullanan 21. yüzyılın çocukları olarak tanımlanmaktadır. Dijital göçmenler ise, 1980 yılından önce doğmuş, teknoloji ve internet ile ergenlik sonrası dönemde tanışmış olan bireyleri ifade eder. Dijital göçmenler, internet ve web ile yirmili yaş ve sonrasında tanışan, dijital araçların kullanımı konusunda uyum sorunu yaşayan, teknoloji tabanlı öğrenmede güçlükler çeken ve teknoloji okuryazarlığı dijital yerlilere oranla daha düşük düzeydeki bireylerden oluşmaktadır (İletişim Ansiklopedisi).
Ancak her iki kuşak da internet ve mobil iletişim teknolojileriyle etkileşimin olası risklerinin hedefi durumunda. Bunlarla ilişkili hemen her gün yeni bir vaka ile karşılaşıyoruz. Bir tanesi daha yeni Haber7’nin manşetinde yer aldı: “Uykuda bile rahat yok, dolandırıcılar gece mesaisinde” başlığıyla:
“Siber dolandırıcıların yeni yöntemi pes dedirtti. İnsanların uykuda olduğu saatlerde harekete geçen simsarlar, gece 02:00-05:00 arasında önceden “oltalama” yöntemi ile avladıkları telefonlara casus yazılım yükleyerek vatandaşın banka hesaplarını boşaltıyor.”
Çoğu basit düzey farkındalık ve tedbirlerle önlenebilecek bu vakalar, aktörleri için trajik sonuçlar doğurmaya devam ediyor. En basit gibi görüneni bile. Ağ güvenliği örneğin. Evinizde bir kablosuz modem kullanıyorsanız sizin de bir ağınız var demektir. Bu ağın güvenliğini sağlamamak ciddi risklere davetiye çıkarmakta. Evinizde kullandığınız kablosuz modem üzerinden internete bağlanmak için kullandığınız şifre zayıf ya da kolay tahmin edilebilir bir şifreyse ağınız güvende değil demektir. Bu şifrenin başkaları tarafından bilinmesi, sizin internet hesabınız üzerinden, sizin modeminiz üzerinden alınan IP adresi ile bir siber suç işlenmesine, en iyi ihtimalle sizin internet kotanızın dolmasına neden olabilir.
Gerek sosyal medya profillerimiz gerekse çevrim içi alışveriş siteleri için pek çok kişisel bilgiyi internet aracılığıyla paylaşıyoruz. Paylaşılan bu bilgiler veri tabanlarında toplanıyor, işleniyor ve kimi durumlarda da bu bilgiler başka birilerine satılıyor. Bu veriler çoğu zaman reklam ve tüketici profili oluşturmak için kullanılsa da verilerin başka kişilerin eline geçmesi ve kötüye kullanılması riskini de hafife almamak gerekiyor.
Tipografi: Yavuz Kanbur
Online Dolandırıcılık ve Kimlik Hırsızlığı
Sosyal medyada paylaştığınız fotoğraflara ve kişisel bilgilerinize ulaşan biri, size aitmiş gibi bir profil oluşturabilir ve sizmiş gibi davranmaya çalışabilir. Hatta kimi durumlarda kimliği çalınan bir kişi değil, bir kurum da olabilir. Kötü niyetli kişi ya da........
© Haber7
visit website