Trump’a suikast girişimi sonrası ABD seçimleri
ABD eski Başkanı ve 5 Kasım 2024’te düzenlenecek seçimlerde Cumhuriyetçi Parti Başkan adayı Donald Trump, Cumartesi günü Pensilvanya eyaletinde düzenlediği mitingte suikasta uğradı. Bir kişinin öldüğü saldırıda Trump deyim yerindeyse -kıl payı kurtularak- hafif yaralandı ve bölgeden uzaklaştırıldı.
Suikast girişimi ve Trump’ın saldırı sonrasında verdiği ikonik görüntü birlikte düşünüldüğünde, bu saldırının seçim sürecini köklü bir şekilde etkileyeceği açık. Öyle ki saldırıdan saatler sonra yapılan araştırma ve öngörülerde Trump’ın Demokratik Parti adayı karşısında seçimi yüzde 69 oranında kazanacağı iddia edilmeye başlandı.
Zaten belirli bir taban desteğine sahip olan Trump’ın suikast girişiminin ardından siyaseten oldukça güçlendiği rahatlıkla söylenebilir. Ancak seçimlere daha üç buçuk aydan fazla zaman olduğu ve çok sayıda dinamiğin bu süreci etkileme ve değiştirme potansiyeli olduğu unutulmamalı.
AMERİKAN SIYASETİ DÜNYA İÇİN KAYGI VERİCİ
ABD’nin sahip olduğu ekonomik, askeri ve siyasi güç düşünüldüğünde, elbette seçim süreci ve adaylar sadece ABD için değil, uluslararası toplum açısından da önemli ve yakından takip ediliyor.
Şu an görünürde iki aday var: Mevcut Başkan 81 yaşındaki Joe Biden ve eski Başkan 78 yaşındaki Donald Trump. Bu iki adayın yarıştığı bir seçim, dünya siyaseti açısından kaygı verici. Ancak bu kaygı durumu adayların yaşlarıyla doğrudan ilişkili değil.
Kaygının ana kaynağı adayların Başkanlık dönemlerinde sergiledikleri performans ve yeniden seçilmeleri halinde yapacakları ve yapamayacakları. Zira uluslararası sistem ve toplum Amerikan Başkanlarının yaptıkları ve yapmadıklarından doğrudan etkileniyor.
Bu noktada ABD yönetimlerine yönelik kaygı 2024 seçim sürecinde ortaya çıkmadı. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde neredeyse bütün ABD başkanlarının politikalarına yönelik eleştiriler yapılıyor. Bu eleştiriler saklı kalmakla beraber, 2008’e kadar ABD dış ve güvenlik politikasının ana belirleyicisi olan Başkan ve ABD kurumsal yapısının belirli davranış kalıplarına sahip ve daha da önemlisi öngörülebilir olduğu söylenebilir.
Bu durum 2008’de Obama’nın seçilmesiyle birlikte değişmeye başladı. Obama yönetimini iki kelimeyle özetlemek gerekirse,........
© Haber7
visit website