‘Üçbuçuk soysuza’ pabuç bırakmamak…

“İsrail’in gücü dünya Yahudilerinin yoğun bir şekilde dayanışmasının sonucudur. Bizim zayıflığımızın sebebi ise tam tersidir. Bölünmüşlüğümüzün ve anlaşmazlıklarımızın sonucudur. Birlik her zaman bölünmüşlükten etkilidir.”

Bu söz, Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’e ait…

Bugün yeryüzünde hangi tefrik kuyusunu eşelesek altından mutlaka ama mutlaka bir Yahudi lobisi veya onun vekâletçisi Evanjelistler çıkar.

Bu gerçeği sarsılmaz bir ‘kader’ olarak görüp teslim olmak büyük bir ahmaklıktır. İsrail dediğimiz en küçük Anadolu şehrinden bile ufak bir devletin sekiz milyarlık dünyaya hükmediyor olmasının sebebi ortada; Aliya’nın da dediği gibi, “bölünmüşlük ve anlaşmazlıklarımız.”

Siyasetten ekonomiye, medyadan kültüre, spordan yapay zekaya, dijital platformlardan en kılcal sivil toplum hareketlerine kadar Siyonizmin sızmadığı bir alan yok.

İran’ın eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad itiraf etmişti: “MOSSAD operasyonlarına karşı koymak üzere istihbarat servisimizde bir karşı birim kurmuştuk ancak bu birimin liderinin İsrail gizli istihbaratına da çalıştığını yani çift taraflı ajan olduğunu öğrendik.”

***

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’yı etkisi altına alan Yahudi lobisi baskısını hatırlayın...

Dünyanın önde gelen Siyonist liderleri, “Yahudiler için en uygun vatan toprağı Anadolu’dur, yeni Türk yönetimine bağlılıklarımızı bildirmeliyiz” mealinde açıklamalar yapıyor hatta en bilinen isimlerden Moiz Kohen, “Kemalist din telakkisi” fikrine uygun olarak “Türk’ün Yeni Amentüsü”nü yazıyordu.

Diyeceksiniz ki, “köprünün altından çok sular aktı…”

Öyle değil!

İsrail’in Gazze’ye yaşattığı barbarlık ve soykırım ortada iken…

Ve dünyanın bütün vicdanları bu vahşete karşı kenetlenip Siyonizm karşıtı tavırlarını haykırırken…

Hemen yanı başımızda,........

© Haber7